Post image
Tecavüz, zorbalık, intihar

Tuğçe MADAYANTİ DİZİCİ

NetflIx orijinal dizisi, Ölmek için On Üç Sebep’in ilk sezonu (13 Reasons Why) 2017’de yayınlandığında çok ses getirmişti. Hem konusu hem karakterleri özellikle genç seyirci kitlesi arasında konuşulmuş ve belli konularda aralarında dayanışma başlatmıştı. Dizinin hala bu kadar ilgiyle takip edilmesi, dünya sorunlarıyla baş eden günümüz gençlerinin şu an hala yaşamakta olduğu ciddi sorunlara odaklanıyor olması. Bizim genç potansiyelimiz için birebir bir dünya değil elbette dizinin geçtiği Liberty Lisesi. Okul sisteminde yer alan popüler amigo kızları, liselerin Amerikan futbolcuları tapınıcılığı, partilemelerde bulunan ‘tecavüz kültürü’ (Sosyal bilimlerdeki İngilizce kullanımıyla ‘rape culture’) belki biraz fazla Amerikan ama dizinin işlediği konular son derece evrensel ve hala geçerli olduğu için herkesin ilgisini eşit derecede çekmeyi başarabildi.

YARDIM EDEN DİZİ

Cinsel taciz, intihar, madde bağımlılığı, zorbalık, şiddet, eşcinsellik ve göçmenlik gibi birçok konuya dokunan bu dizi bir yandan da şiddet ile ilgili deneyim yaşamış gençlere yol göstermek, destek olmayı amaçlıyor. Ve bölümler her sezon dizide yer alan karakterlerin şu metni okumasıyla başlıyor ‘Eğer siz de bu tarz problemlerle yüz yüzeyseniz bu dizi sizin için uygun olmayabilir veya güvendiğiniz bir yetişkinle izleyebilirsiniz. Konuşacak biri ihtiyacı hissederseniz bir ebeveyne, bir arkadaşa, okul rehberine veya güvendiğiniz bir yetişkine veya yerel yardım hattı 13ReasonsWhy.info adresine ulaşın.’ Bu siteye girip bulunduğunuz ülkeyi seçtiğinizde yerelde ulaşmanız gereken birime site sizi yönlendiriyor. Türkiye için ‘Alo 183 Sosyal Destek Hattı http://alo183.aile.gov.tr’ bilgisi yer alıyor.

1. VE 2. SEZON

İlk sezon genç lise öğrencisi Hannah Baker intihar etmiş ve ardında kendi hikâyesini yani neden kendini öldürdüğünü anlattığı kasetler bırakmıştı. Her bölüm bu kasetleri dinleyerek hikâyesini açan dizi, içeriği haricinde yapısal olarak da etkileyici gelmiş ve merakla kendini izletmişti. İkinci sezonda ise Hannah’nın intiharından beş ay sonra mahkemede tüm hikâyeye yardımcı olabilecek kişilerin ifadesiyle Hannah’yı intihara sürükleyen ve dizinin diğer önemli genç kız karakteri Jessica’ya tecavüz etmiş olan ayrıcalıklı zorba Bryce Walker’ın duruşması ile ilerlemişti. Ve mahkeme Bryce Walker’a sadece üç ay denetim cezası vermişti. Ne yazık ki Kaliforniya hukuku, hakimlere ilk kez suçluları için ıslah ve gözetim vermeyi önermekte.

3. SEZON

Bryce Walker’ın kaybolması ve ardından cesedinin bulunmasıyla başlayan bu son sezonda baş şüpheli dizinin en doğrucu, en duyarlı, en akıllı baş karakteri olan Clay Jensen. Bir cinayet bulmacası olarak konumlandırabileceğimiz bu sezonda anlatıcı olarak Liberty Lisesi’ne yeni gelmiş olan Ani isimli genç bir kız kullanılmış. Daha önceki sezonlardan tanıdığımız karakterlerle birlikte Ani, Bryce’ı kimin öldürdüğünü bulmaya çalışarak Clay’in masumiyetini kanıtlamaya çabalıyor. Herkesin Bryce’ı öldürmek için yeterli gerekçesi olduğu için dizinin son bölümüne kadar katil kim anlayamıyorsunuz ve dizinin karakteristik özelliği olan herkesin gerçeği başka ve herkesin bir sırrı vardır denklemi dozunu arttırarak olaylar ardı ardına karışık bir şekilde açılıyor.

BU SEZONDA NELER VAR?

Dizinin en büyük sorunu diğer iki sezonun seri tecavüzcüsü olan Bryce Walker’ı ‘insanlar değişebilir mi?’ büyük sorusu içinde önümüze sunması ve bir tecavüzcüyü insancıllaştırmak için merkezine oturtması. Peki dizi neden bir tecavüzcüyü insancıllaştırmak için uğraştı? Dizi içinde cevabı verilmeyen bu soruyu sormakta sonuna kadar haklıyız. Açıkçası, şov devam etmeli, saçmalığından başka bir açıklama akla yatkın gelmemekte… Bu sezon dizi kendisine farklı bir damar daha açmış ve zorbalık (bullying) ile tecavüz olgularını, lise öğrencisi Tyler karakteri üzerinden bir hikâyeye ekleyerek, bunların erkeklerin de başına gelebileceğini göstermiş. Bu fikri, şiddet kümesini genişletmesi sebebiyle takdir ettim. Çünkü şiddeti, tecavüzü sadece erkek kadına uygulamamakta, hemcinsine, hayvanlara da uygulayabilmekte… Dizi steroid kullanımına biraz fazla mana yüklemiş. Aile içi baskı, toplumun dayattığı şekilcilik, ‘erkek adam’ olma dayatması, ataerkil örgütlenme içinde bu maddeyi kullanan erkeklerin yüksek şiddet eğilimli kişilik bozuklukları gösterdiklerinin altı çizilmiş. Ancak boşta kalmış çünkü izleyicinin önceliği hala kurban iken onlardan şiddet bağımlısı kişi ile empati kurmasını beklemek ahmakça olmuş… İlk sezondan beri önemli bir liseli karakteri olan Tony’nin hikâyesinde Meksika göçmeni aileleri birbirlerinden zorla ayırarak Göçmen Gözaltı Merkezleri’ne yerleştirilmesini sağlayan Trump-Amerikası’nın gençlerin üstüne nasıl kâbus gibi çöktüğünü de göstermeyi ihmal etmemişler.

TAŞINAN YÜKÜN AĞIRLIĞI

Saldırı atlatanları (survivors) tanıma, onların hikâyelerini dinleme ve seslerinin önemli olduğunu bilme vakti geldi geçiyor. Etrafımız saldırı atlatanlarla dolu, çoğu sessizce acı çekmekte. Onları yanında olduğumuzu daha iyi, daha yüksek sesle göstermemiz gerekli. Sessizlik hepimizin hayatını mahveder. Liseliler arasındaki parti ve takılma kültürünün sorgulanması gerekli, şu açıdan, genç erkeklere karşı tarafın rızasını kesin bir şekilde almadan sürdürdükleri her cinsel eylemin taciz ve tecavüz olduğunun daha iyi öğretilmesi gerekli. Kurbanlar, gerçeklerden korkarak sırların içine kendini hapsetmektense konuşmaya başlanıldığı an durumun daha kolaylaştığını bilmeli. Travmatik bir saldırı ardından iyileşmeye odaklanmak önceliklidir ancak kişinin yaşadığını kabullenmesi daha önemlidir. Ve sonrasında kurbanın ses çıkarması gerekli, cılız bir ses de yeter, bizler bu sesi büyütürüz.

(Birgün, 31.08.2019)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN