Post image
Silahlanma ve…

 

Aslında sonuçları ortada…

Silahlanmayı teşvik edenler de farkında, ama…

“Çıkarları için” mi, diyorsunuz…

Ama… Silahın kimi vuracağı belli olmaz!

Bakın günlük yaşama…

Kastamonu Bozkurt Çiçekyayla Mahallesi’nde 17 yaşındaki Y.E.Ç., tabancayı temizliyormuş, yani bakımını yapıyor. Eli tetiğe dokununca, tam karşısında oturan annesi Müzeyyen Ç.’nin ölümüne neden olmuş…

17 yaşındaki genç bir lise öğrencisi… Elinde tabancanın işi ne?

Babasına aitmiş… Baba ise muhtar…

Sevgili muhtar baba, ne hissediyorsun şimdi?

Ne işi var senin tabancanın 17 yaşındaki lise öğrencisi oğlunun elinde? Sen bakımını yapamıyor musun?

Oğlun “erkek gibi yetişsin, her şeyini öğrensin” diye mi verdin eline?

Çok yazık, çok…

 Şimdi oğlun tutuklu, üç çocuğunun annesi eşin ise kara toprakta…

Ne dersin, asıl suçlu sen değil misin?

Sinop Boyabat Çarşak Köyü’nde de; 15 yaşındaki çocuk babasına ait olduğu belirtilen tabancayla oynarken 13 yaşındaki kardeşinin ölümüne sebep olmuş…

Ey babalar siz bu kadar mı cahilsiniz?

Tabanca alıyorsanız, neden çocuklarınızın erişebileceği yerlerde gelişigüzel bırakıyorsunuz? Neden onların istemeden en yakınlarının “katili” olmasına neden oluyorsunuz?

Oğullarınızın eline silah vererek, onların erkek mi olduğunu sanıyorsunuz?

Bu çocuklar bundan sonra nasıl bu acıyla yaşayacaklar, bu acıyı yüreklerinde taşıyacaklar?

Bu ölümlerin asıl suçlusu sizsiniz babalar…

Evet, evet…

Asıl suçlu sizsiniz…

Bakın Adana’da da, bir emekli polis resmen dehşet saçtı…

Geçtiğimiz Cuma akşamı Çukurova İlçesi Huzurevler Mahallesi’nin, deyim yerindeyse resmen, resmi silahla “huzurunu kaçırdı…”

Kahvehane de oyun oynayan emekli polis Kamil G. (61), arkadaşlarıyla birahaneye gidiyor. Alkol alıp, yüksek sesle konuşup, gürültü yapınca birahane sahibi ve bir yakını kendisini uyarıyorlar. Sanırım her zaman böyle davranıyormuş ve birahane sahibi de bir daha gelmemisini söylemiş…

Sonuç mu?

Evine gidip “ruhsatlı silahını” alıp geliyor ve 43 ile 44 yaşlarındaki birahane işletmecisi ile kayınbiraderini silahla vurarak öldürüyor…

Korkunç…

Olaydan sonra gözaltına alındığında da; “Alkolün etkisiyle ateş ettim. Öldürmeye kastım yoktu. Pişmanım” demiş…

Valla ruhsatlı da olsa, ruhsatsız da olsa silah öldürür… Önüne her gelen muhtara silah verilmeyeceği gibi emekli polislerin de silahının olması mı, olmaması mı gerektiği masaya yatırılıp değerlendirilmeli aklıselim yöneticiler tarafından… Yani silahla ilgili düzenlemeler yapılırken silahlanmayı artıran değil, silahlanmayı önleyici düzenlemelere ihtiyaç var sayın yöneticiler…

BİREYSEL SİLAHLANMAYA HAYIR…

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN