Post image
Şiddet toplumu olduk…

 

Eski yılı şiddetle kapattık, yeni yılı inanılmaz şiddet haberleriyle açtık…

Her yerde ayrılıp da ayrılamayan kadınların çığlıkları yükseliyor, eğitim kurumlarında şiddet almış başını gidiyor… Aslında her yerde, her kurumda…

Hani bu ülkenin insanı sevgi dolu, şevkatliydi, hani büyüğünü sayar, küçüğünü severdi… Komşusuna, eşine, dostuna, arkadaşına zarar vermez, birbirinin yardımına koşardı…

İnsan son yıllarda bu ülkede yaşanan şiddet olayları karşısında gerçekten şaşırıyor… Şiddeti uygulayanlar hem suçlu, hem de öylesine pervasızlar ki… Nasıl, ne zaman böylesine acımasız, böylesine “kötü” bir toplum haline geldik…

Aslında cevabı belli şiddet dolu söylemler ve televizyonlarda şiddet dolu diziler, her yıl daha da mutsuzlaşan bu toplumu bu hale getirdi…

Umut Vakfı olarak her şeye rağmen biz daha iyi bir Türkiye ve daha az şiddetin olduğu ülke temenni ederken bakın yılın ilk günlerinde gazete sayfalarına yansıyan haberlere:

  • Hatay İskenderun’da Mehmet Ali Y. 6 yaşındaki oğlu Y’yi dersini yapmadığı gerekçesiyle elektrikli süpürgenin demir sopasıyla dövdü. Baygınlık geçiren çocuk hastaneye kaldırıldı. Ve de hastanede öldü…
  • Konya’nın Selçuklu ilçesi Erenköy Mahallesi Yayla Sokak’ta bir apartmanın bodrum katındaki dairede yaşayan Mehmet K., ağladığı gerekçesiyle 7 aylık bebeği K. ve eşi Fadime K’yi darp etti.
  • Mardin merkez Artuklu ilçesinde uzun süredir bunalımda olduğu ve ilaç kullandığı ileri sürülen 26 yaşındaki Z. dün 6 yaşındaki oğlu İ.Z’yi bıçaklayarak öldürdükten sonra yine aynı bıçakla bileğini keserek intihar etmek istedi.
  • İstanbul Beykoz’da evin tek çocuğu olan Koray Adıyaman tartıştığı babası Murat Adıyaman’ı (45) tabancayla öldürdü…

Bunlar gibi nice haberler ve “kampüste cinayet”

Yılın ilk günlerine damgasını vuran bir cinayet… Çankaya Üniversitesi  Hukuk Fakültesi’nde gencecik, pırıl pırıl bir araştırma görevlisi, daha 27 yaşında… Ceren Damar Şenel… Bitirme tezine danışmanlık yaptığı öğrencisi, ileride hukukçu olacak güya, Hasan İsmail Hikmet (23) tarafından silahla katledildi…

Türkiye’nin dört bir yanında pıtrak gibi üniversiteler yükseldiği, yükseltildiği için söz konusu üniversitenin adını ilk kez duyuyoruz…

Öğrencilerinin “öğrenci dostu” diye tanımladıkları Ceren hocanın tek suçu, acımasızca kendisini öldüren öğrenciyi kopya çekerken yakalayıp kağıdına el koyması…

Polis babasının silahını nasıl okula sokmuş bu öğrenci bilemiyoruz, ama bu silahla hocasını vurmakla kalmıyor, yine okula rahatlıkla soktuğu bıçakla Ceren hocayı 18 yerinden bıçaklıyor…

Bu ne şiddet… Bu ne öfke…

Nasıl bir aile böyle bir çocuk yetiştirebilir?

Böyle bir çocuk hukukçu olsa ne olur?

Türkiye şiddet sarmalı içerisinde…

Bir yanda böyle yetiştirilen çocuklar, bir yanda da Ceren hoca ve onu 3 Ocak günü toprağa veren sevgili eşi Levent Şenel gibi gençler…

Bakın eşi öldürülmüş bu genç adamın eşini toprağa verirken ki sözlerine:

“Bugün sizlerle bir eş, bir evlat, sadık bir dost ve çok değerli bir insan adına konuşuyorum. Benim eşim bir eğitim şehididir. Görevini harfiyen yapmaya çalışırken azılı bir suçlu tarafından hayatını kaybetmiştir. Genç arkadaşlarımdan tek bir istirhamım var. İyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil, iyi bir insan olmaya çalışın. İnsanları sevin ve hiçbir zaman kötülüğe kötülükle cevap vermeyin…”

İnsan olmak çok önemli bir erdem gerçekten… İnsan olan zaten şiddet uygulamaz ki.

Aileler sizlere her zaman sesleniyoruz: Çocuklarınızı sevgiyle sarın, onları güzel ve şiddetten uzak yetiştirin. Evlerinizde şiddet uygulamayın, şiddet, öfke dolu çocuklar yetiştirmeyin… Onlara her şeyden önce insan olmayı öğretin… Şiddet, entrika dolu dizileri ne seyredin, ne seyrettirin… Şiddet dolu oyunları oynamasına izin vermeyin…

Eğitim camiasındaki şiddetin ne ilk ne de sonuncusu bu katliam maalesef…

Ceren hocayı toprağa verirken 4 Ocak günü sabah İstanbul Avcılar Yeşilkent Mahallesi Okul Caddesi üzerindeki bulunan bir ortaokulda yedinci sınıf öğrencileri arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü ve 14 yaşındaki Muhammed D. göğsünden bıçaklandı…

Bıçaklanan öğrenci hastaneye kaldırılırken onu bıçaklayan Mücadit İ. ile birlikte babası da gözaltına alınıp tutuklandı…

Olayın ardından birçok veli okula akın etti.

 

Biz; çocuk suçlu ise ebeveynlerin asıl suçlu olduğuna hep dikkat çekiyoruz ki; Mücahit’in babası oğluna bakın ne diyormuş:

“Okulda seni döveni bıçaklayabilirsin!”

Bu laf üzerine yorumu size bırakıyoruz…

Ortaokul, lise öğrencileri arasında bıçaklı, hatta tüfekli kavgalar maalesef geçin yıldan beri daha da yoğunlaştı… Keza öğretmenlere yönelik saldırılar arttı…

Geçen yıl Kasım ayında Bahçelievler’de 15 yaşındaki Muhammet K. okul arkadaşı MEK’yi (14) tüfekle öldürmüş, Üsküdar Atik Valide İmam Hatip Orta Okulu’u basan bir öğrenci yakını da tabancayla öğretmeni vurmuştu biliyorsunuz… Önceki gün de Çorum’da Haydar Öztaş Anadolu Lisesi’nde Müdür Yardımcısı Osman Çaralan okulda iki kişinin saldırısına uğradı…

Eğitim kalitesinde 137 ülke arasında 99’uncu sırada bulunan, aile içi şiddetin her geçen gün arttığı, aile içi ilişkilerin her geçen gün daha da bozulduğu, dünya mutluluk sıralamasında her geçen gün daha da mutsuzlaşan ülkemizde görünün o ki bu üzücü olaylar daha da sürecek…

Ama zaman “Bu ülke nasıl bu hale geldi”, “Biz nasıl bu hale geldik” diye üzülmek zamanı değil… İnsanımızı, ülkemizi şiddet sarmalından kurtarma zamanı… Bunun için de başta ülkeyi yönetenler olmak üzere çocukları daha iyi yetiştirmesi gereken anne-babalardan öğretmenlere, televizyonlara, topluma örnek olması gereken ilgili ve yetkililere, kısacası herkese iş düşüyor…

Zaman sessiz kalmak, olayları görmemezliğe gelmek, hasır altı etmek zamanı değil, ülkemizi şiddet sarmalından kurtarma, bunun için çalışmalar yapma zamanı…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN