Post image
Şehrin göbeğinde atış poligonuna “HAYIR”…

Son yıllarda ülkemizde silahlanma ve ateşli silahlarla işlenen suçlar inanılmaz bir şekilde artıyor… İnsanlar birine kızdıkları zaman hemen internetten sipariş veriyorlar ve kapılarına kadar geliyor suç işleyecekleri silahlar…

Bu tür haberlere hemen her gün gazetelerde rastlarken ve silaha kolay ulaşımın önlenmesi için yetkili ve ilgililerin ciddi tedbirler almasını beklerken Habertürk’ten Öznur Karslı’nın haberiyle öğrendik.

İstanbul’da şehrin göbeğinde atış poligonu açılmış… Poligon Mecidiyeköy’de 10 katlı bir binanın zemin katında ve bir ilkokula yakın… Tabelası koskocaman, yoldan geçenin bu tabelayı görmemesi için kör olması gerek… Yani bir çeşit teşvik söz konusu…

Rezalet… Şehrin göbeğinde ve bir apartmanın alt katında olabilir mi?

Emniyet Müdürlüğü’nün, İçişleri Bakanlığı’nın ve de izin almak zorunda olduğu çeşitli bakanlıkların kesinlikle izin vermemesi lazım…

Ancak söz konusu poligonda; ruhsatlı silahı olanlar kendi silahlarıyla atış yaparken silahı olmayanlar da havalı silahlarla atış yapabiliyorlar. Yani internetten peynir ekmek gibi ruhsatsız silah alanlara da dolaylı olarak hizmet sunulmuş oluyor…

Güya atış yapabilmek için aranan tek şart 18 yaşında ve daha büyük olmakmış… 18 yaş altı çocuklar ise poligona velileriyle girip atış yapabiliyorlarmış…

Ve atış yapmak için deneyim gerekmediği gibi, poligonda temel atış teknikleriyle atış bilgisi de veriliyormuş…

Yani her şey yasal kılıfına uygun

Ki o yasal kılıf; “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik” halinde 1 Haziran 1991 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş… Söz konusu yasal kılıfı sağlayan yönetmeliğin altında da dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakanı Yıldırım Akbulut ve bakanlarının imzası var…

Bu yönetmeliğe göre; açık atış alanları ve poligonların en yakın yerleşim merkezine ve diğer işyerlerine en az 80 metre uzaklıkta olması gerekiyor. Kapalı atış alanı ve poligonlarının kurulması halinde ise uzaklık bile aramıyor yönetmelik…

Hangi akla hizmet?

Kim böylesine bir yönetmeliğin hazırlanmasını ve de kabul edilmesini sağlamış, kimlere hizmet ediyor…

Elbette ki silah tüccarları, bu işten para kazananlar yasal ya da yasadışı silah satanlar bu yönetmelikten memnundur, ancak hemen her gün bireysel silahlanma sonucu pek çok insanın öldüğü düşünülürse silahlanmayı teşvik edercesine neden, niçin bir atış poligonu şehrin merkezinde olsun ki…

Yakınında bir ilkokulun bulunduğu, 10 katlı binanın altına yapılan poligonun yasaya uygun görünse de uygun olmadığını vurguluyor atış ve patlayıcı uzmanı Cem Cesur… İşletmelerin yasal boşluklardan yararlandığını belirten Cesur, “barut sıkışması, C4 ve doğalgaz patlamasından daha büyük etki yapar” uyarısında bulunuyor…

Kesinlikle haklı… Bu tür yerler yerleşim yerlerinin göbeğinde değil, şehrin dışında yapılmalı…

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Yönetmeliği’nin 10. Maddesinin ilgili bölümü sanırız yeniden ele alınıp, değerlendirilmeli…

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Yaşar Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, okula ve camiye 50 metre mesafede içkili mekan açılmasına izin verilmediğine dikkat çeker şu yorumu yapıyor:

“Yönetmeliğin 64 ‘üncü maddesinin (a) bendindeki ‘Açık atış alanları ve poligonlarının en yakın yerleşim merkezi ve diğer işyerlerinden en az 80 metre uzaklıkta olması gereklidir. Kapalı atış alanı veya poligonları kurulması halinde ise bu uzaklık aranmaz’ hükmüne göre, yerleşim yerlerinde belirtilen diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde, kapalı atış alanı veya poligon kurmanın mümkün olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Aslında, Yönetmeliğin eskiliği ve yerleşim alanlarında bu tür yerlerin açılmasının riskleri ortada. Bu bakımdan mevzuatın değiştirilmesi ve bu yerlerin yerleşim alanları dışında açılmasına izin verilmesi gerekir.  Okula ve camiye 50 metre mesafede içkili mekan açılmasına izin verilmezken, konutların alt katlarında ve insanların yoğun olarak bulunduğu ortamda poligona mevzuatın  izin vermesini ve yetkili makamların da bunu onaylamasını anlamak mümkün değil.“

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi -Psikiyatr Ayhan Akcan da, silah ruhsatı başvurusundan sonra silah edinildiğinde birçok gelişmiş ülkede kulüplere üye olma şartı bulunduğunu belirterek “Bizdeki atış poligonları olarak kulüpler kabul edilebilir. Fakat atış poligonlarının mevzuatı, işleyişi silahlanmayı teşvik eder düzeydedir. Oysaki gelişmiş ülkelerdeki kulüpler denetim, eğitim, bilgilendirme ve silahla ilgili mevzuat ve yasa caydırıcı özellikler içerir… Bundan dolayı biz atış poligonlarının insanların adrenelin boşalttığı yerler olmasından çok bu amaçla olmalarını destekleriz” dedi…

Umut Vakfı olarak; doğru dürüst denetimleri bile yapılmayan, bu tür mahalle arası poligonların kurulmasının yasal düzenlemeler de yapılarak önlenmesini istiyoruz…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN