Post image
Saygıyla anıyoruz…

 

Nazire Dedeman

Umut Vakfı’nın kurucu başkanı…

Kayserili bir ailenin ortanca ve tek kız çocuğu… Ankara’da doğdu, TED Ankara Koleji mezunu… Babası Mehmet Kemal Dedeman’ın kurduğu Dedeman Holding bünyesinde çeşitli görevler üstlendi…

28 Eylül 1993 yılında oğlu Umut 17 yaşında “bir silahla” öldürüldüğünde ikisi kız üç çocuk sahibi, genç bir anne olarak acılara boğuldu… Ailecek öylesine büyük bir acı yaşıyorlardı ki; aradan 2 buçuk ay geçtiğinde; Umut’un anısını yaşatmak ve başkalarının da “bireysel silahlarla işlenen” cinayetler sonucu bu tür acılar yaşamaması için aile bireyleri ile acısını paylaşan dostlarının da desteğiyle Umut Onurlu Önderler Yetiştirme Vakfı’nı (UMUT Vakfı) kurdu…

Tanınmış bir ailenin, üst düzey yöneticilik yapan bir ferdiydi… Ama o bile; yıllarca mahkemelerde hukuk mücadelesi verdi… Elbette ki; oğlunu geri getirmesi mümkün değildi, ama adaletin yerini bulmasını, oğlunun ölümüne neden olan kişinin hak ettiği cezayı almasını istiyordu…

Sonuç mu?

Yaptığı tüm mücadelelere karşın özlemini duyduğu “adalete” ulaşamadı

“Benim hayatta en endişe duyduğum konu, her geçen gün giderek artan şiddet haberleri” diyordu…

Bunun için de; Umut Vakfı’nın kuruculuğuna öncülük ettiği 15 Aralık 1993 yılından itibaren yaşamı boyunca 25 yıl, 50 günlük süreçte; şiddete karşı çıktı… Mahkemelerde aradığı adalete ulaşamamasına karşın “hukukun üstünlüğünü” hep vurguladı… Bireysel silahlanmanın önlenmesini istedi… Vakfın kuruluş amaçlarına uygun olarak “hukukun üstünlüğü, yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi, barış kültürünün yayılmasını, insanların sorunlarını silahla, şiddetle değil de uzlaşmayla çözümlemeleri”nin toplumda yaygınlaştırılması için Vakıf aracılığıyla seminerler, sempozyumlar, uluslararası toplantılar, “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü” etkinlikleri, ödüllü yarışmalar düzenledi…

Oğlu Umut’un öldürülmesi sonrası yaşadığı hukuksuzlukları, adaletsizlikleri tüm toplumun bilmesi için belgeleriyle “Umutsuz Adalet” kitabında ortaya koydu… Kitabın hukuk fakültelerinde derslere konu olmasını, ömrünü adalete adayanlara örnek olmasını amaçlıyordu…

Canı gibi sevdiği iki kızı vardı… Özlem ve Özben Önal… Yaşadığı acılardan sonra onu hayata bağlayan ise Özben Önal’ın çocukları Damla Soyuer, Lal ve Alara Yüksel ile Hayal Gülkaya olmuştu… Torunları için; “En büyük mutluluğum” diyordu…

 

 

4 Şubat 2019 tarihinde; Maslak Acıbadem Hastanesi’nde geçirdiği açık kalp ameliyatı sonrasında yaşanan komplikasyon nedeniyle yaşama veda etti.

Evet yılmadan, 25 yıldan fazla “bireysel silahlanmanın önlenmesi” için mücadele eden, dolayısıyla da; silahlanmanın önlenmesiyle “silahlı şiddetin azalacağını” vurgulayan Nazire Dedemam bir sivil toplum lideriydi… Sivil toplum lideri olmasının yanısıra acılarını, yaşadıklarını şiirlere döktü, resimler yaptı… Şiirleri o hayattayken “Nazire”, “Bir Avuç Göl” adlı kitaplarda toplanmış ve kızı Özben Önal tarafından annesine sürpriz olması için yayımlanmıştı. Ölümünden sonra da; Özlem ve Özben Önal annelerinin ölümünün birinci yıl dönümünde; yayımlanmamış şiirlerini, “Yarına Bir Değer Bırak Nazire Dedeman” adlı kitapta toplayarak, okuyucuyla buluşturdu…

Umut Vakfı olarak; kurucumuz, ışığımız sayın Nazire Dedeman’ı ölümünün üçüncü yıldönümü nedeniyle saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz…

İyi haftalar  

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN