Post image
Polis intiharları neden önlenemiyor?

Ali Kemal ERDEM

@akemalerdemm, aerdemster@gmail.com

Polis intiharları gündemdeki yerini korumaya devam ediyor / Fotoğraf: AA

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koruma ekibinde yer alan bir polisin mobbing iddiaları içeren bir mektup bırakarak yaşamına son vermesi polis intiharlarını bir kez daha gündeme getirdi. “20 yılda 1000 polisin yaşamına mal olduğu iddia edilen intiharlar” neden önlenemiyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı korumakla yükümlü olan Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı’nda görevli polis memuru M.A.B. önceki gün (15 Mart 2021 Pazartesi) yaşamına son verdi.

Göreve gelmemesi ve telefonunun kapalı olmasından şüphelenerek eve gelen arkadaşlarının çilingir yardımıyla içeri girmesi sonucu cansız bedeni bulunan M.A.B.’ye ait olduğu öne sürülen bir de mektup bulundu.

Mektupta 28 yaşındaki M.A.B.’ye ait olduğu iddia edilen şu ifadeler vardı:

Personelini aşağılamak, tehdit etmek, meslekten etmek, küçük düşürmek, yalancı konumuna koymak en iyi yaptığınız iş olsa gerek. Her insanın bir gururu vardır ve ben o lafları kaldıramadım. Evet C.B. ve A.Ö. bina tesis ve kapılar size ait. Keşke yukarıda yazdıklarım yerine biraz da personele iyi davranıp hal hatır sormayı onları anlamayı deneseydiniz. Cenazeme M. Y. komiserim hariç hiçbir rütbelinin gelmesini istemiyorum.

Olaydan sonra soruşturma başlatılırken emniyet kaynaklarının annesi MS hastası olan M.A.B’nin ekonomik sorunlar yaşadığı ve psikolojik sıkıntıları olduğunu söylediği iddia edildi.

M.A.B.’nın mektubunda direkt adını kullanmasa bile mobbingten yani işyerinde psikolojik tacizden şikayet ettiği görüldü.

Beşiktaş’ta görev yapıp, intihar eden polis de mobbingten şikayet etmişti

Yine geçen 30 Ocak’ta yaşamına son veren ve İstanbul Beşiktaş’ta görev yapan 22 yaşındaki polis memuru H.A.’nın da intiharından önce arkadaşlarıyla paylaştığı öne sürülen notta mobbingten şikayet ettiği ve “Cenazeme ne emniyet müdürü ne İçişleri Bakanı gelsin” dediği iddia edilmişti.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise incelemeler sonucu intiharın mobbingten kaynaklanmadığı, H.A.’nın geride bir not bırakmadığı öne sürülmüştü.

Polis intiharlarının ardından olay yerinde inceleme yapan meslektaşları kimi zaman geride bırakılan bir not buluyor / Fotoğraf: AA

1996 – 2016 arası 650 intihar

Yaşanan olaylar ilk değil. Polis intiharları zaman zaman gündeme geliyor.

Emniyet-Sen’in raporuna göre, sadece 1996 – 2016 yılları arasında Türkiye’de 650 emniyet mensubu intihar etti.

Ancak polis intiharları, son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle daha fazla gündeme geliyor.

Sadece 1 Ocak ile 8 Şubat 2020 arasında geçen 38 günlük süreçte 8 polis memuru, 1 emniyet müdürü, 1 bekçi ve 2 emekli polisin yaşamına son vermesi üzerine Independent Türkçe, polis intiharlarını geçen 12 Şubat 2020’te “Polis intiharlarına dair iddia: ‘Damgalanma’ korkusu yaşayan polisler psikolojik sorunlarını gizliyor” başlığıyla yine gündeme taşımıştı.

FETÖ soruşturmaları iş yükünü artırdı

Bu haber kapsamında görüş veren İstanbul eski Organize Suçlar Müdürü Adil Serdar Saçan, intiharların son yıllardaki artışını FETÖ soruşturmaları nedeniyle personelin azalmasıyla artan iş yüküne ve ağırlaşan ekonomik sıkıntıların özellikle büyükşehirlerdeki polislerin yaşam koşullarını zorlaştırmasına bağlamıştı.

Çözümün rehabilitasyondan geçmesine karşın emniyet bünyesinde bu konuda hizmet veren bir birimin olmadığını öne süren Saçan, sorun yaşayan polislerin bunun sicillerine işleneceği korkusuyla destek istemedikleri iddiasıyla alakalı da şöyle cevap vermişti:

Bunu kişinin inisiyatifine bırakmayacaksın. Sıralı amiri takip ederek sorun yaşadığını düşündüğü personelini rehabilitasyona gönderecek. Ayrıca bir yönetmelik değişikliğine giderek rehabilitasyona gitmenin kişinin görevlerini ve atamasını asla etkilemeyeceğini açık bir şekilde yazarak bunu kanuni güvenceye alacaksın.

 

Ayhan Akcan

Polisler, dünyada da en yüksek oranda intihar eden mesleklerden

Aynı haberde görüş veren Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan, polislerin dünya genelinde de en yüksek oranda intihar eden meslek gruplarından biri olduğunu söyleyerek, nedenleriyle ilgili şu iddiada bulunmuştu:

“Silaha kolay ulaşabilmeleri de intiharlarda ölüm oranını artırıyor”

İntiharlarda ölüm oranının yüksek olmasının en önemli sebebi silahın ellerinin altında olması. İntiharları tetikleyen nedenlere gelirsek stresli ve ucu açık bir meslek. Mesai kavramı yok. Bir de sorunlu bir alanda oldukları için çok çabuk soruşturmaya uğrayabiliyorlar veya olaya taraf olabiliyorlar. İki durum da intihar riskini tetikliyor. Bir de polisler içine kapalı bir topluluk. Sorunlarını anlatmaya açık değiller. Meslekleri de bunu örtüyor.

“Damgalanmaktan çekiniyorlar”

Akcan, ayrıca son yıllardaki FETÖ soruşturmalarının teşkilat içindeki stresi yükseltmiş olabileceğini iddia ederek “Psikolojik tedavi görenlerin damgalanmasından çekiniyorlar. Tedavi görürsem silahla görev yapabilir miyim? Görevden el çektirilir miyim gibi endişelerle tedaviden kaçınıyorlar” demişti.

“Tedavi süresince silahtan uzak olmalılar”

Akcan, intiharların önüne geçilmesi için tedaviye ihtiyacı olan polisler için Emniyet bünyesinde bir birim kurulması gerektiğini, psikolojik tedavi görenlerin mesleki olarak güvenceye alınmaları gerektiğini belirterek “Ayrıca evlilikten ve sosyal yaşamdan kaynaklanan sorunları varsa silahlarının büroda bırakılmasının sağlanması gerek” diye konuşmuştu.

Mustafa Bayram

“Polis, altı ayda bir psikoloğa gitmeli”

Emekli Polis Mustafa Bayram da, geçmişte de polis intiharlarının yaşandığını, ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla farkındalık oluştuğunu kaydederek şu iddiada bulundu:

Özellikle metropol şehirde görev yapanların altı ayda bir psikoloğa gitmesi lazım. Giden var mı? Hayır. Çünkü gitsen adamın yazacağı ilaçlar senin silah kullanmana engel olabilir. Bu sefer mesleğini yapamıyorsun. Polisi ihraç etmeyle, açığa almaya tehdit eder gibi yaparsan adam bu sefer tedaviye gitmiyor. Ya kendini tedavi etmeye çalıyor ya özele gitmeye çalışıyor.

“Üniversite mezunu polislere emir almak zor geliyor”

Haber kapsamında görüş veren, ancak halen aktif görevde olan bir polis memuru da göreve yeni başlayan polislerin kimi zaman değersizlik hissi yaşayabildiğini öne sürerek şu iddiada bulundu:

“Polislerimizin çoğunun üniversite mezunu ve ortalama 27-28 yaşlarında olduklarını düşünürsek emir altına girdiklerinde sorgulama veya onlara karşı yapılan hakaretler fazlasıyla onları üzmekte. Polislerimiz ile ilgili amirleri ile yaşanan sıkıntılar çok fazla dikkate alınmamakta. Mesai saatleri fazla. İzin konusunda keyfi davranan amirler var. Bazen amirlerin benimsediği felsefe şu, ben yaptım oldu.”

Fotoğraf: AA

“Olaylar borcu yüzünden intihar etti gibi gerekçelerle kapatılıyor”

Adını vermeyen polis memuru, Emniyet’teki psikologların hiçbir etkisinin de bulunmadığını öne sürerek, intiharlarla alakalı yapılan çalıştaylarda psikologların verdiği bilgilerin dikkate alınmayarak yaşanan olayların “Borcu yüzünden intihar etti” gibi gerekçelerle kapatıldığını öne sürmüştü.

Polislerin yüzde 75’i mesleğin psikolojilerini tahrip ettiğini öne sürdü

Polis intiharlarıyla ilgili olarak 2015 yılında Kamu Denetçileri Kurumu’nca hazırlanan 8 ilde 800 polis üzerinde yapılan ve İçişleri Bakanlığı’na sunulan raporda şu tespitlere yer verilmişti.

Polislerin yüzde 75’i mesleklerinin psikolojik yapılarını tahrip ettiğini söylediği, yüzde 74’ünün ise mesleklerinin aile yaşamlarına olumsuz etki ettiğine, yüzde 40’ının ise toplum içinde mesleklerinin saygınlığının kalmadığına inandığını söylediği belirtilmişti.

Rapora göre sadece 2009-2013 arasında 2 bin 323 polis ruh hastalıkları nedeniyle tedavi gördü.

360 polis ruh hastalığı nedeniyle sınıf değiştirdi. Beş polisin ise ruh hastalığı nedeniyle emekli edildiği kaydedilirken, Türkiye’de ortalama yaşam süresi 73.8 iken polislerde bu sürenin 55’e kadar gerilediği tespit edilmişti.

Raporda imzası olan Başdenetçi Nihat Ömeroğlu, intiharların önlenmesi için öneriler bölümünde polislerin mesai saatlerinin düzenlenmesi, ek mesai ücreti verilmesi gibi tavsiyelerde bulunmuştu.

İlhan İşman

“Polislerden Mobbing ile Mücadele Derneği’ne çok başvuru geliyor”

Son yaşanan iki polis intiharında da mobbing vurgusu dikkat çekiyor.

Bu güncel iddialarla ilgili olarak görüşüne başvurduğumuz Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, Türkiye’deki en yüksek intihar oranına sahip meslek grupları arasında polislerin yer aldığını belirterek “Derneğimize çok sayıda başvuru olmasına rağmen, meslek içinde damgalanma korkusundan dolayı psikolojik rahatsızlıklarını gizledikleri, bu nedenle de yeterince başvuru olmadığı kanaatini taşıyoruz” dedi.

Mobbing’in üç nedeni: Kötü yönetim, zorbanın cezasız kalması, mağdurun şikayetten korkması

Yapılan araştırmalarda mobbingin nedenleri arasında birinci sırada kötü yönetim, ikinci sırada zorbanın zarar görmemesi, üçüncü sırada ise mağdurların şikayetten korkmaları geldiğini belirten İşman, şöyle konuştu:

Ülkemizde müstakil bir mobbing ile mücadele kanununun bulunmaması ve zorbaların zarar görmemesi, mobbing tazminat davalarında sözde haksız zenginleşme denilerek komik cezalara hükmedilmesi de maalesef ülkemiz adına, mobbing ile mücadeleyi zayıflatmaktadır.

“Mobbing ile mücadele için hazırlanan Başbakanlık genelgesi uygulanmıyor”

Kamu kurumlarında çalışanlara yönelik mobbingin önlenmesi için 2011/2 sayılı bir Başbakanlık genelgesinin olmasına karşın uygulamaya bakıldığında genelgenin gereklerinin yerine getirilmediğinin görüldüğünü belirten İşman, şu iddiada bulundu:

“Mobbing şikayetlerinde Emniyet dördüncü sırada”

Geçmişten bugüne Alo 170 verilerine baktığımızda üniformalı meslekler dediğimiz Emniyet Genel Müdürlüğü sıralamada her yıl dördüncü, beşinci sırada gelmektedir. Yine geçmişten bugüne baktığımızda maalesef bu meslekte çok sayıda intiharla karşılaşıyoruz. İntihara sebep olan kök nedenler ortaya çıkarılmalıdır. İntiharda kusuru olan, ihmali olan kişi veya kişiler, hak ettikleri cezayı almalıdır.

Faruk Sezer

20 yılda 1000 civarı polis intihar etti

Emniyet mensuplarının hakları için 2012 yılında Emniyet-Sen kurulmuş ancak böyle bir sendikanın kurulması Anayasa Mahkemesi’nce yasalara aykırı bulunmuştu. Sendika yetkilileri de bu karara itiraz etmişti

Dosyası halen Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, 20 yılda intihar eden polis sayısının 1000 civarında olduğunu söyleyerek her intiharda sonra “Psikolojik sorunları vardı”, “Gönül ilişkisi”, “Ekonomik sorunlardan kaynaklı” gibi standart, birbirinin kopyası gibi açıklamaların yapıldığını öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Emniyet Müdürlüğü, psikolojisinin bozuk olduğunu nereden biliyor? Biliyorsa niye önlem almadı?”

Bir arkadaşım intihar etmişti. Dört yıl boyunca hep beraberdik. Onun intiharının ardından psikolojisinin bozuk olduğuna dair bir açıklama yapılmıştı. Ben sürekli yanında olduğum halde psikolojik sorununu fark etmemiştim. Emniyet Müdürlüğü nasıl fark etmiş? Hadi diyelim ki fark etmiş o zaman niye sorunu için müdahale etmemiş.

“Mesleğe girerken psikolojisinin sağlam olduğu test ediliyor”

Polislerin mesleğe girerken psikolojik testten geçtiğini ve sağlam oldukları anlaşıldıktan sonra alındıklarını kaydeden Sezer, “Polisliğe sağlıklı bir şekilde girdiysek sağlıklı bir şekilde çıkmamız kurumun görevi. Eğer bu süreç içinde başımıza bir şey geliyorsa bu senin evi idare edemediğin içindir” şeklinde konuştu.

Emniyet teşkilatının “Dinlenilmeye” ihtiyacı var

Emniyet teşkilatında adeta kast sisteminin sürdüğünü ve tek elden alınan kararlara itiraz etme şansının olmadığını öne süren Sezer, “Bizim sorunlarımızın çözümü için Emniyet teşkilatının gerçekten dinlenilmeye ihtiyacı var. Bunu yapabilecek en iyi kurum da bence TBMM Araştırma Komisyonu olacaktır” dedi.

Tantan: Kurumların içi boşaltılmış vaziyette

Eski bir emniyet mensubu olan Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da intiharların son yıllardaki artışıyla ilgili olarak “Kurumların içi boşaltılmış durumda. Sevgi saygı kalkmış, siyaset kılcal damarlara kadar yansımış durumda. Kişilerin yukarıdakilere yaranmak için hukuk dışına çıkmaları insanların onurlarına dokunuyor. Bu sadece polislikte değil her yerde var” iddiasında bulundu.

“Polislerden mobbing ve iş yüküne dair çok şikayet alıyorum”

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 2012 yılında bir yıl içinde 50 civarında polisin intiharı üzerine intihar nedenlerinin incelenmesi için TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvurmuştu.

Konuyla ilgili aradığımız Gök, o günlerdeki çalışmalarında intiharların nedenleriyle ilgili aşırı iş yükü ve mobbingi tespit ettiklerini söyleyerek, günümüzde de polislerden bu konularda çok şikayetler aldığını belirtti ve şunları söyledi:

“Polislerden gelen şikayetlerin ardı kesilmiyor”

Polislerden gelen şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Mesleki sıkıntılar dışında bir de mobbing, ekonomik sıkıntılar var. Bunlar intihar nedenleri arasında geliyor. Şikayetleri gündeme taşımamızı istiyorlar.

Polis intiharlarıyla ilgili bir araştırma olup olmadığını sormak için aradığımız Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinden haberin yazım süreci içinde konuyla ilgili dönüş alamadık.

(© The Independentturkish, 17.03.2021)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN