Post image
Öffff…

 

Sizin de içiniz sıkılıp, bunalıyor musunuz?

Bir yanda tüm dünyayı saran salgın hastalık…

Çocuklardan büyüklere herkesi etkiliyor…

Gözle görüp, dokunamadığımız virüs bulaşmaya ve can almaya devam ederken ekonomiler sarsılıyor, bunu fırsat bilenler her zaman olduğu gibi kendisine yontuyor, işsizlik artıyor, insanlar kiralarını ödemekte zorlanıyor, sokağa çıkıp oynamaktan mahrum kalan ve bunalan çocuklar sanal yani uzaktan eğitimle eğitilmeye çalışılıyor, şimdi de okulların açılacağı belirtiliyor vs. vs. vs…

Sonuç olarak “eve sığmak zorunda kalan hayat”larda her şey dert haline gelmiş durumda ve hemen herkesin sadece ekonomik durumunda değil psikolojisinde taşlar yerinden oynamış bulunuyor…

Bir yanda ise hayatın gerçekleri…

Her şeye rağmen hayat sürüyor…

Daha geçen hafta 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle Umut Vakfı olarak açıklamıştık: Salgın hastalık, belli dönemde sokağa çıkma yasağı bile bireysel silahlanmayı ve şiddet olaylarını durduramadı, diye…

Ki verilere bakıldığında da; geçen yılın 9 aylık dönemiyle karşılaştırıldığında bu yıl yüzde 3, 2014 yılının aynı dönemiyle kıyaslandığında ise son 6 yılda yüzde 66 bireysel silahlı şiddet olaylarının arttığı dikkat çekiyor…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, bu yılın başında hazırlayıp kamuoyu ve basınla paylaştığı “Suçlar Ülkesi Türkiye” raporunda, ateşli silahlara ve bıçaklara erişimin giderek kolaylaşmasıyla birlikte ülke genelinde artan şiddet olaylarının geldiği boyutu gözler önüne sermişti. “Türkiye’de ortalama saatte bir kişinin cinayetten hapse girdiğini” ortaya koyan raporda;  “Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre; 2018 yılında 9 bin 332 kişi cinayet işlerken 2009 yılına göre cinayet işleyenlerin sayısı yüzde 516 oranında arttı” yorumuna da yer verilmiş ve “2018 yılında ateşli silahlar ve bıçaklarla işlenen suçlara karışan 6 bin 280 kişi cezaevine girdi” denilmişti…

Rapora göre; bozulan toplumsal yapı sebebiyle cinayet işleyen kişi sayısı da sistematik olarak artıyor. Kadın ve çocuğu karşı da şiddet tırmanıyor…

Son zamanlarda artık cezaevi istatistiklerine de açıklama yapılmadığı müddetçe ulaşılamadığı için gelişmelere ulaşmak zor tabii. Ama bakın, daha birkaç gün önce Muğla’da mesaisi dışında eğlence mekanına giden ve içeriye alınmadığı için tartışan bir polis memuru bile belindeki silahı çıkarıp 11 el ateş etmişti…

Yani silah kullanımı, uyuşturucu kullanımı, bağlı olaylar ve saldırganlık her gün daha artıyor… Uyuşturucu da nereden çıktı, diyeceksiniz belki… Ama yaşanan olaylar ve süren baskınlar sonucu medyaya yansıyan görüntüler hiç de iç açıcı değil…

 

 

EV DEĞİL CEPHANELİK

Aydın Nazilli’de yaşanan bir silahla yaralama olayı failini yakalamak için baskınlar yapan polisler suçluyu yakalarken, evi ile işyerinde; olayda kullanılan Smith&Wesson marka toplu tabanca, bu tabancaya ait 42 adet dolu fişeğin yanısıra 3 adet çeşitli markalarda tabanca, bu silahlara ait bol miktarda mermi, 1 adet pompalı tüfek, 5 adet çift kırma av tüfeği, bu tüfeklere ait mermi ile 5,07 gram esrar ele geçirdi.

Ki Nazilli Emniyeti suç örgütlerine göz açtırmıyor. Nazilli Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Temmuz ayında da; silah ve uyuşturucu ticareti yaptığı şüphesi ile bir süredir takip ettiği iki adrese eş zamanlı yaptığı operasyonlarda uyuşturucu madde ile birlikte adeta cephanelik ele geçirmişti. Aramalarda 1 tabanca, 12 adet bulunan tabancaya ait fişek, biri pompalı 3 adet tüfek, 4 adet patlayıcı Madde ve 8 kök hint keneviri ve bir miktar esrar maddesi ele geçirilmişti.

ŞEHİR EŞKIYALARI DÜKKÂN BASTI TÜFEKLE ATEŞ AÇTI

Bunlar günlük hayatımızdaki birkaç örnek… Ve bu tür vakalar öylesine çok ki… Silahlanma artarken “cezasızlık”la birlikte pervasız insanların sayısı da artıyor. 3 Ekim 2020 günü gazetelere yansıyan Ankara Sincan’da “Tüfek satmayan esnafa kurşun yağdırdılar” haberi de bunun en iyi kanıtı…

Av malzemesi satan dükkana gelerek Hasan S.’den ruhsatsız tüfek almak isteyen 3 kişi “ruhsatsız tüfek satamayacağını” söyleyen dükkan sahibini tehdit ederek ayrıldı… Ve 1 saat sonra bu şehir eşkıyaları ellerinde tüfekle yeniden gelerek, dükkana ateş açtı, Hasan S.’yi darp etti…

Antalya’da da, jandarma silahla yaralama şüphelisinin evine yaptığı baskında 1017 kök hint keneviri ile 4034 gram kubar esrar ele geçirmiş… Yani evler cephanelik, evler uyuşturucu tarlası gibi…

Sonuç mu?

İşte ülkemizde şiddet ve saldırganlığın boyutları…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN