Post image
Magandalıkta sınır yok…

Dokuz günlük bayram tatilini geride bıraktık. 19 milyon öğrenci ve 1 milyon dolayında öğretmen için yeni eğitim ve öğretim yılı sorunlarla başladı. Eğitim Sen’in yaptığı araştırmaya göre, çalışmak zorunda olan 1 milyon çocuk ise maalesef okula gidemeyecek. Laik eğitim düzeninin altüst edildiği, çocukların daha okuma yazma öğrenmeden Arapça dayatmasıyla, ağırlıklı olarak dini eğitimle karşı karşıya bırakıldığı bu eğitim ve öğretim yılının çok çetin geçeceği kesin…

Böylesi bir ortamda hepimiz İstanbul ‘da  otobüsle yolculuk yapan hemşire Ayşegül Terzi’nin şort giydiği gerekçesiyle tekme tokat dövülmesi olayına üzüntüyle şahit olduk… İnanılmaz, ama “Giyimini beğenmediğimi döverim” diyen saldırgan güvenlikçi Abdullah Çakıroğlu çıkarıldığı savcılıkça serbest bırakıldı ve sırıtarak Kartal Anadolu Adliyesi’nden elini kolunu sallayıp gitti…

Niye sırıtmasın ki, sırıtmakta haklıydı. Çünkü dünyanın sayılı mega kentlerinden İstanbul’un göbeğinde giyimini beğenmediği gerekçesiyle bir kadına saldırıyor ve gelecekte “tüm kadınlar için tehdit” oluşturabilecek bu davranışı görmezden gelen adalet kurumu ise onu adeta ödüllendirerek anında serbest bırakıyordu…

aysegul-terzi-kimdir071ab490c97bb25ea47b

Tepkiler üzerine ise hemşireye tekme savurup tokat atan saldırgan dün yeniden  “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçlarından gözaltına alındı ve yeni bir savcıya çıkarıldı. Tutuklanması  istemiyle sevk edildiği Kartal Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce de tutuklandı…

Kadınların onur ve haysiyetini aşağılamaya yönelik bu çirkin saldırı, şiddet eylemi sadece hemşire Ayşegül Terzi’ye yapılmamıştır. Böyle bir saldırının cezasız kalması tüm kadınlar için tehdittir ve bu zihniyetin meşrulaştırılmasına zemin hazırlar…

Nedensiz cinayetler arttı

Ki; bu bağnaz, yobaz, hoşgörüsüz zihniyetlerin son yıllar giderek arttığı da bir gerçek. Artan kadın cinayetleri, artan nedensiz cinayetler, saldırılar da bunun kanıtı…  Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Asayiş Daire Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın verilerine göre de, ülkemizde “nedensiz cinayetler” arttı…

Söz konusu verilere göre, bu yıl başından 9 Eylül 2016 tarihine kadar bin 263 kişi cinayete kurban gitti. Mafya ve organize suç örgütleriyle bağlantılı cinayetler yüzde 4’te kalırken, anlık öfke patlaması, nedensiz cinayetlerde ise artış oldu. Cinayetlerin nedenlerine bakıldığında ilk sırada anlık öfke patlaması olmak üzere cinnet geçirme, tartışma, görüş ayrılığı yer alırken, alacak verecek, borç para, namus, cinsel saldırı, mal paylaşımı da ön planda geliyor.

57ddad15c03c0e1e98110236

Verilerde, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri haline gelen kadın cinayetlerinin 2016 yılında da artarak devam ettiği ortaya çıkarken bu yıl 248 kadının cinayete kurban gittiği belirtiliyor. Yaşanan kadın cinayetlerinde faillerin, daha çok kadınların en yakınındaki eşler, çocuklar, erkek arkadaşlar olduğu belirtilen verilerde, öldürülen kadınların 82’sinin şiddet gördüğüne dair başvuru yapmış bulunduğu da kaydedildi. 34 kadın ise koruma altındaydı.

Umut Vakfı: Bin 529 kişi öldü

Emniyet Genel Müdürlüğü  Asayiş Daire Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın 18 Eylül 2016 günü Hürriyet gazetesinde Fevzi Kızılkoyun imzasıyla yayımlanan ve 9 Eylül 2016’ya kadarki olayları kapsayan verileri çok çarpıcı değil mi?

Bu veriler, kadın cinayetleri konusunda bazı vakıf ve grupların açıkladığı düşük rakamlara kıyasla olayları günü gününe derleyen istatistikler hazırlayan Umut Vakfı’nın rakamlarını da doğruluyor.  Yalnız Umut Vakfı olarak tuttuğumuz istatistiklere göre, bugüne kadar Türkiye genelinde daha çok yani bin 872 silahlı olayın basına yansıdığını belirtelim. Sonuç olarak söz konusu emniyet verilerine göre ölü ve yaralı sayısı istatistiklerimizde fazla görünüyor. Yılın 8 ay 20 gününde bu olaylarda bin 529 kişi ateşli silahlarla ve bıçak, balta gibi kesici aletlerle öldürüldü, bir kısmı ağır bin 296 kişi de yaralandı. Yaralılardan bir kısmı da daha sonraki süreçte ölmüş olabilir…

Evet cahilleşmenin, yobazlaşmanın, hoşgörüsüzlüğün arttığı ülkemizde maalesef son Kurban Bayramı’mız da bireysel silahlarla işlenen cinayetler açısından oldukça “Kanlı” geçti. Neden derseniz. Dokuz günlük olayların istatistiklerine baktığımızda meydana gelen ve basına yansıyan 122 silahlı olayda 92 kişinin öldüğünü, bazılarının durumu ağır 119 kişinin de yaralandığını görüyoruz…

Tabii ki kadın cinayetleri bayramda da yine durmadı. Konya’dan ailesiyle Antalya’ya tatile giden ve Lara Plajı’nda yanındaki kadını döven adama engel olmak isteyen 24 yaşındaki Orhan Tezcan’ın dayakçı adam tarafından tüfekle öldürülmesi kadına şiddetin geldiği son noktaydı.

lara-plaji-ndaki-cinayet-failleri-yakalandi

İnanılmaz, ama bayramda bayramlaşması gereken akraba, arkadaş herkes birbirini arazi, alacak verecek vs. gerekçelerle öldürdü. Maganda cinayetleri de bu dokuz günde adeta zirve yaptı. Yurt genelinde kına gecelerinde, nişanlarda, düğünlerde silahla havaya ateş edip, gösteriş yapma merakındaki görgüsüzler yüzünden onlarca insan yaralandı, öldü. Sokaklarda oynayan çocuklar (örneğin İstanbul Ümraniye’de 12 yaşındaki Zinar, Hatay’da 7 yaşındaki Muhammet gibi) silahlı magandaların kurbanı oldu. Bazı magandalar da kendilerini vururken tüfekle caka yapmaya çalışan pek çok insan da kazayla arkadaşını, çocuğunu vs. vurdu. Kocaeli’nde ise park yeri için tartıştığı 21 yaşındaki genci başından vurarak öldüren 50 yaşındaki adam, olaya çatışma süsü vermek için kendi ayaklarına bile ateş etmekten çekinmedi…

Evet bu bayram maalesef pek çok kardeş, komşu cinayetleriyle gölgelenip, magandaların düğünleri, sokakları kana bulamasıyla geçti…

Bu korkunç rakamları ortaya koyarken Umut Vakfı olarak bir kez daha bireysel silahlanmanın önlenmesinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyoruz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN