Tweet

Dijital çağ, getirdiği kolaylıklarla birlikte siber zorbalığı da evimizin içine soktu. Günümüzde bebeklerin bile elinde tablet ve telefonların olduğunu dikkate alırsak, çevrimiçi oyunlar yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Rusya’dan dünyaya yayılan bir Mavi Balina oyunu vardı ki, Türkiye’de de bazı çocukların bu oyun nedeniyle intihar ettiği ileri sürülmüştü. Şimdi de Momo çıktı…

Meksika kodu ile You Tube veya Whatsapp uygulamasıyla kullanıcılara ulaştığı ve dünya genelinde şimdi de bu oyunun çocukları ve gençleri tuzağına düşürerek tehlike saçmaya, intihara sürüklemeye devam ettiği belirtiliyor.

Şu bir gerçek ki; dijital çağda dünyaya gelmiş olan çocuklarımız birer teknoloji bağımlısı ki, büyüklerin de büyük çoğunluğu öyle…

Ve ebeveynlerinin bir çoğu bu tür tehditler karşısında ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Peki teknolojinin hayatımızı karartmaması için, söz konusu oyunların tehlikesinden çocuklarımızı korumak için neler yapmalıyız?

Uzmanlar, daha yoğun bir şekilde internette arama ve paylaşım yaptıkları için ilk önce çocukların bu tür tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekerken “zararlı içerikler, siber tehditler ve bilinmeyen kaynaklardan gelen içeriklere karşı en iyi savunma”nın çocuklarla açık diyalog kurmak olduğunu vurguluyorlar.

Uzmanlar, Momo’yu medyanın, söylentilerin peşinden koşarak adeta yoktan var ettiği ve yaygınlaşmasına neden olduğu uyarısında bulunurken görselinin kesinlikle paylaşılmamasını da öneriyorlar. Uzman Klinik Psikoloğu Yağmur Yazar, ebeveynlere “Çocuklarınızın hangi oyunları oynadığı konusunda uyanık olmalı ve çocuğu farklı aktivitelere yönlendirmelisiniz. Çocuğun şiddet içerikli oyun oynaması ise şiddete meyilli bir yapıya sahip olmasına sebep olabilir ve çocuk ağrasif  hareketler sergileyebilir. Çocuklar oyunlar aracılığı ile yabancı kişilerle tanışıp istismar tehlikesiyle karşı karşıya da kalabilirler” uyarısında bulunuyor.

Ki, ebeveynlere ve öğretmenlere çocuklarımızı, gerçek hayatta olduğu gibi internetteki tehlikelerden de koruma konusunda büyük iş düşüyor…

Unutmayalım ki; anne-babaların sevgiyle çocuklarını sarıp sarmalaması, çeşitli sosyal aktivitelere yönlendirmeleri, onları sabır ve ilgiyle takip etmeleri en önemli önlem gerek internetteki tehlikelerden gerekse gerçek hayatta karşılaşabilecekleri her türlü istismardan korumada…

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de, çocukların korku duygularından faydalanarak istismar eden bu tür oyunlara karşı alınacak 8 önlemi açıkladı:

• Filtreleri etkinleştirin:  Çocuklarınızın sosyal medyadaki faaliyetlerini kontrol edin. Özellikle video içeriklii sitelerde bulunan hassas içerik filtrelerini aktif edin. Teslim ettiğiniz cihazların tümünde bu filtrelerin açık olmasına dikkat edin.
• Mesajlara dikkat: Tanımadığını kişilerden ve özellikle Japonya (+81), Kolombiya (+52) ve Meksika (+57) ülkelerinden gelen mesaj isteklerini kabul etmeyin. Çocuklarınızı bu mesajlar hakkında bilgilendirin.
• Sosyal Medyaya dikkat: Çocuklarınızın sosyal medyadaki faaliyetlerini kontrol edin. Sık kullanılan sosyal medya platformlarında tanımadıkları kişiler ve anonim hesaplar ile iletişimde olmasını engelleyin.
• Ebeveyn koruması kullanın: Çocuklarınızın kullandığı internet erişimi olan tüm cihazlarınızda ebeveyn koruması kullanın gezinme geçmişini saklayarak periyodik olarak kontrol edin.
• Çocukları yalnız bırakmayın: Çocuklarınız internette yaptığı aramalar sonucunda birçok zararlı içerik ile karşılaşabilirler. Daima kontrollü bir internet gezintisi hedefleyin.
• Güvenilir kaynaklar kullanın: Daima lisanslı ve güvenilir kaynaklardan internet erişimi sağlayın. Sosyal medyada karşılaştığınız reklam bağlantılarına tıklarken dikkat edin.
• Oyun davetlerini görmezden gelin: Sosyal medya üzerinden gelen oyun davetlerini geri çevirin. Çocuklarınızın internet ortamında oynadığı oyunlardaki arkadaşlık edinimlerini kontrol edin.
• Paylaşım yapmayın: Özellikle bu şekilde ortaya çıkan siber zorbalıklarda insan faktörü çok önemlidir. Asılsız haberler ile insanları suistimal etmeyin. Kaynağını bilmediğini haberleri paylaşarak meşrulaşmasına destek olmayın.

İyi haftalar

Umut Vakfı