CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını inceleme Komisyonu, 10 aylık bir çalışmanın sonucunda hazırladığı mülteci raporunu kamuoyuna açıkladı. “Sınırlar Arasında- İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına” adıyla kitap haline getirilen mülteci raporunu, Türkiye’de 3 milyon mültecinin bulunduğu belirtilirken çocuk sığınmacılara tecavüz edildiğine ve kötü yaşam koşullarına da dikkat çekildi.
CHP Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde mülteci raporunu açıkladı. Genel Merkez’de düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan raporu sunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKP ve Avrupa Birliği arasında süren mülteci pazarlığını, “devletler arası insan ticareti” olarak adlandırdı.
Ağbaba, geçtiğimiz yılın Eylül ayında kurdukları komisyonun amacının mültecilerin sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara çözümler üretmek olduğunu söyledi. Bu kitabı hazırlarken de, onlarca ilde, yüzlerce görüşme ve ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Ağbaba, “Aylan Kurdi’nin bedeninin bulunduğu sahile gidip adalara gidiş güzergahında denize açılarak incelemelerde bulunduk. Küçücük çocuklara tecavüz edilen, çadırlarda çıkan yangınlarda can veren insanların barındığı mülteci kamplarına gittik. Umudunu yitirip intihar eden sığınmacıların bulunduğu Geri Gönderme Merkezleri’ne gittik. Sokaklarda yaşamak zorunda kalan, zor şartlarda yaşam mücadelesi veren sığınmacılarla görüştük. İyi bir yaşam için denizlere yelken açan göçmenlere gittik” dedi.
3 MİLYON SIĞINMACI
Türkiye’nin 3 milyon insanla, dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Ağbaba, mülteci krizinin bu kadar derinleşmesinin allında, AKP’nin izlediği yanlış ve öngörüsüz Suriye politikasının yattığını ifade etti. Ağbaba, “AKP, buraya gelen sığınmacıların ülkelerine geri döneceğini hesap etmiş, ama evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Suriye’de yönetim değişikliği olmadığı gibi, ülke 6. yılma giren bir iç savaşa sürüklenmiştir. Başla, 100 bin mülteci için ‘kırmızı çizgimiz’ diyen AKP, şu anda Türkiye’deki 3 milyon Suriyeli mülteci için çözüm aramakladır” dedi.
Çocuklar tecavüze uğruyor
Sığınmacıların maruz kaldığı insan hakları ihlallerine de dikkat çeken Ağbaba, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların sadece yaklaşık olarak yüzde 10’u kamplarda barınmakta, geri kalanı Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşam savaşı vermektedir. Ancak kamplarda ve dışarıda bazı çoçuklar tecavüze uğramakta, bazıları da tecavüze uğramaması düşüncesiyle 12-13 yaşındaki kızlar ikinci eş olarak satılmakta, fuhuşa zorlanmaktadır. Bu kahredici gerçekler halı altına süpürülemeyecek kadar acı verici ve göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.”
Çocuk işçilik en büyük sorun
Raporda çocuk işçiliğine de dikkat çekildi:
“Yoksulluk sığınmacıların en temel sorunlarından biri. Çalışma imkanı bulabilenlerin neredeyse tamamı güvencesiz bir şekilde ve kölelik düzenine yakın şartlarda çalışmaktalar. Çocuk işçilik en büyük sorunlarımızdan birisidir. Okula gitmesi gereken küçük çocuklar günde 12 saat haftalık 100 TL’ye son derece sağlıksız koşullarda çalıştırılıyor. Yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuk çalıştırılıyor. Bu çocukları bir an önce eğitime kazandırmaz isek ‘kayıp nesil tehlikesi ile karsı karsıya kalacağız.”
Mültecilerin kalıcı olduğu kabul edilmeli
Ağbaba, raporda yer alan çözüm önerilerini de anlattı. Önerilerin bazıları şöyle:
“Yardımlar devletin sosyal yardımları kapsamına dahil edilmeli ve sığınmacı konusu hak temelli ele alınmalı ve dini temelli yardımlardan vaz geçilerek, hak temelli yardımlar yapılmalı. Sığınmacıların yaşam koşulları düzeltilip, geliştirilerek, pazarlık konusu yapılmamalı. Suriyelilerin büyük kısmının ülkemizde kalıcı olduğu konusu kabul edilmeli. Suriyeli mültecilerin büyük bir kısmının ülkemizde kalıcı oldukların kabul edilmeli. Göç ve Uyum Bakanlığı kurularak, kalanların topluma entegrasyonu sağlanmalı gitmek isteyenlere yardımcı olunmalı. Mülteciler kayıt altına alınmanın avantajları konusunda bilgilendirilmeli. Belediyelerle çalışarak, onların çalışma yapması teşvik edilmeli. Geri Gönderme Merkezleri sivil denetime açılmalı. Sığınmacı ve mülteciler konusundaki sosyal fon oluşturulup, şeffaflığı sağlanmalı. “
21.06.2016
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN