Post image
“Erkek katil” bir toplum…

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nden (UNDOC) geçen hafta yapılan yazılı açıklamada, “Cinayet Üzerine Küresel Araştırma 2013” raporunun sonuçlarının yayımlandığı, buna göre 2012’de dünya genelinde 437 bin kişinin cinayet sonucu hayatını kaybettiği belirtildi…

Cinayet kurbanlarının yüzde 80’i ve cinayet işleyenlerin yüzde 95’i erkeklerden oluşuyor. Cinayetlerin yüzde 15’i aile içi şiddetten kaynaklanırken, aile içi şiddet sonucu ölenlerin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor…

Raporda, cinayete kurban gidenlerin yarısından fazlasının 30 yaşın altında, cinayet işleyenlerin yüzde 8’inin ise 15 yaşın altında olduğuna dikkat çekildi. Rapora göre, 2012’de cinayetler en fazla Amerika ve Afrika kıtasında, en az ise Avrupa, Asya ve Okyanusya’da işlendi…

775_2Türkiye’de ise şiddet her gün yükselen bir trend çiziyor… Devletin en tepesindeki insanların şiddet dolu söylemleri toplumun tüm kesimlerine adeta dalga dalga yayılıyor…

Geçen haftanın üçüncü sayfa haberleri, özellikle kadına, çocuğa şiddetin her yerde olduğunu, toplumun her kesimine yayıldığını gösteriyor… Evde, okulda, sokakta, yolda…

Karısına, sevgilisine sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü esirgeyen erkek, inanılmaz bir şekilde ayrılmak ve boşanmak da istemiyor… Ayrılsa da, aradan yıllar geçse de eski sevgilisi ya da eski karısı üzerinde “hak sahibi, söz sahibi” olmak istiyor… Kadın ayrılmakta ısrarlıysa ya da barışmayı reddediyorsa hem onu, hem çocuklarını öldürüyor, ardından da pek çoğu intihar ediyor…

Şiddetin yükselen trendi…

Evet, erkek şiddeti acımasızca sürüyor. Bazı gazeteler, 60-61 kadın cinayeti işlendi dese de, istatistikler yılın ilk 100 günün her bir gününde bir kadının öldüğünü ortaya koyuyor.  Türkiye son 10 yılda “kadınını öldüren bir toplum” haline dönüştü. Babası, kocası, kayın pederi, kardeşi, hatta oğlu kadını öldürüyor… Ülkeyi yönetenlerin sessizliği, şiddet dolu söylemleri, bu konuda hiçbir tedbir almamaları cinayetleri artırırken “erkek katil bir toplum” haline dönüşmenin utancını yaşıyoruz…

Geçen hafta da pek çok kadın şiddete, hem de ölümle sonuçlanan şiddete maruz kaldı. Erkek arkadaşının tecavüz ve darp ettiği 21 yaşındaki Özge, Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde öldü…

Üç aylık gelin, 19 yaşındaki Ceylan, Kars’ın bir köyünde evinin balkonuna kendisini asarak intihar etti… Konya’da cam silerken balkondan düşüp, öldüğü ileri sürülen Sevgi Nalça’yı sevgilisi Adem O.’nun döverek öldürdüğü ortaya çıktı.

775_3Kayseri’de Mehmet Alper Korkmaz (35) üç çocuğunun annesi 23 yaşındaki Asiye Ülkü’yü 22 bıçak darbesiyle öldürdü. Asiye’nin daha önce 15 kez şiddet gördüğü için polise başvurduğu ortaya çıktı…

Bursa’da sevgilisini başından silahla vuran adam cesedini yolun kenarına attı… Çorum’da eşiyle sürekli kavga eden 27 yaşındaki Eren Bozkurt, tartıştığı kayın validesi ile kayın pederini kurşun yağmuruna tuttu. Kayın valide Mercan Şahan öldü… İzmir’de eski sevgilisinin evini basan adam, polisi aramak isteyen iki kızını silahla yaraladı. Balıkesir Edremit’te eşi Naime Y.’yi yastıkla boğarak öldüren Hasan Erkan Y., jandarmadaki ifadesinde, “Evlilik bana zor geliyordu. Çalışamadığım için sık sık eşimle tartışıyorduk. Eşimin bir suçu yoktu. Ruhsal durumun iyi değil, tedavi istiyorum” dedi.

Van’da adam öldürmekten sabıkası bulunan ve 20 yıl cezaevinde kalan adam, bir ayakkabı dükkanında iki kişiyi tabancıyla ağır yaraladıktan sonra geldiği evde de eşiyle tartıştı ve bıçaklayarak öldürdü.

Zonguldak’ta 30 yaşındaki Durukan Akçan, av tüfeğiyle önce 6 yaşındaki oğlunu, 28 yaşındaki eşini ve kayınvalidesini vurup, sonra da intihar etti… Denizli’de de Hasan B. boşanmak üzere olduğu eşini pompalı tüfekle vurduktan sonra intihar etti… Bursa’da cezaevinde infaz koruma memuru olarak çalışan evli ve dört çocuk babası Doğan Fırıncı (50), 2 yıllık sevgilisi Emine Ebren’i (27) çalıştığı hukuk bürosunda öldürdü. Trabzon’da koca şiddeti nedeniyle evi terk edip boşanma davası açan Gülsüm Açin (30), eşi hakkında eve yaklaşmama cezası çıkarttı. Ama eşinin yolunu kesen Ahmet Açin (35), eşini, 13 yaşındaki kızını ve kayın pederini yaylım ateşine tutarak ağır yaraladı…

Adana Seyhan’da eski sevgilisi Tuğba C.’nin (21) üstüne kezzap adan Kadir Koç (27), kaçmaya çalışınca da peşinden koşup altı yerinden bıçakladı. Ve boşanmak isteyen eşini Balıkesir’den İzmir’e kadar 181 kilometre boyunca döven, burnunu kıran işadamı…

İçiniz mi karardı? Ama bir hafta içindeki katliamlar bu kadar değil…

Adana’da emekli polis Cemal D., karısından ayrılmak için boşanma davasını kendisi açan nadir erkeklerdendi. Ancak boşanmamakta direnince ve nafaka isteyince Sevgi D.’ye yine tabut düştü… Polisler Cemal D.’nin karısını beylik tabancasıyla öldürdükten sonra kahveye gidip “batak” oynadığını tespit etti…

Daha dün (14 Nisan Pazartesi günü) de, Ankara’da cezaevinden izinli çıkan 21 yaşındaki İlhami Çete, imam nikahıyla birlikte yaşadığı Ebru Duman’ı (25) Çubuk Barajı yakınlarında pompalı tüfekle öldürdü ve sonra da intihar etti…

‘Kadına bakışla bağlantılı’

Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KADAUM) Müdürü Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ, “Kadın cinayetlerindeki artış kadına bakışla bağlantılı” diyor. Son olarak AKP’den seçilen ve kadın belediye başkan yardımcısı ya da vekil seçmeyeceğini söyleyen Bingöl Belediye Başkanı’nın ifadeleriyle gündeme gelen AKP’nin kadına bakışı, “namus” anlayışı, kadınlara yönelik şiddet ve cinayet olaylarının altında yatan en önemli nedenler arasında. Kadına şiddetle ilgili istatistiklerde eksiklikler olduğunu belirten Prof. Ağrıdağ, cinayetlerdeki artışın kaygı verici olduğunu vurguluyor. İstatistiklerin sağlıklı tutulmadığını, yetersiz olduğunu dile getiren Ağrıdağ, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Üç kız kardeş intihar etti. Ancak intihara giden süreç hiç araştırılmadan üstü kapatıldı. Özellikle doğu ve güneydoğu da pek çok kadın intiharı var. Yine ülkemizde sayıları binleri geçen çocuklarımız kayıp. Adı geçen çocuklar gerçekten kayıp mı, yoksa aile içinde kaybedilmiş bireyler mi? Bunlar sorgulanmalı ve ortaya çıkarılmalı…”

Kadın cinayetleriyle ilgili toplumda sıradanlaşan bir algı sisteminin de yaygınlaştığına dikkat çekerek şunları söylüyor:

186253_197336“Bir okul tarafından 10. Sınıf öğrencileri ve velileri üzerinde çalışma yapılmış. Velilerin yüzde 12’si, öğrencilerin yüzde 9’u ‘Ailenizde namus cinayeti olursa nasıl bakarsınız’ sorusuna ‘normal bakarım’ cevabını veriyor. En dehşet vericisi her 19 kişiden birinin ‘doğru yaptığını düşünürüm’ yanıtı vermesi. Bir yüzde 10’da oradan ekleniyor veli ve öğrencilere. Demek ki her 5 kişiden biri kadın cinayetlerine kültürel, anlamda normal, olağan, doğal hatta ‘iyi yapılmış bir eylem’ diye bakıyor. ‘Çevrenizdeki cinayetleri nasıl karşılarsınız’ sorusunda oran daha da yükseliyor. Yüzde 25’i ‘desteklerim’ diyor. ‘Cinayet işler misiniz’ sorusuna ise öğrencilerin yüzde 4’ü, velilerin yüzde 5’i kadar ‘evet cinayet işlerim’ yanıtını veriyor. Bu basit araştırmadan elde edilen veriler bile gerçekten dehşet verici…”

Artık Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olan Fatma Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’yken iyi niyetle bir şekilde kadın cinayetlerini azaltmaya, bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ancak kadın cinayetleri böylesine artarak sürerken, aileler parçalanırken bu konudan sorumlu yeni bakanın maalesef hiç sesi çıkmıyor…

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, kadına yönelik şiddetin, cinayetlerin önüne geçmek için herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini söylüyor. 3 yılda 25 bin kadına hukuki destek verdiklerini, bu oranın Türkiye genelinde şiddete uğrayan kadınlar düşünüldüğünde çok düşük bir miktar olduğunu belirten Feyzioğlu, durumun vahim olduğunu ifade ederek “Kadına karşı şiddetle mücadeleyi Aile Bakanlığı hukuki açıdan barolara bırakırsa biz destek olma sözü veriyoruz” diyor.

AKP’li Bitlis Belediye Başkanı kadınlara kapıları kapatırken çocuk gelinlikten ailesinin ve partisinin desteğiyle kurtulup Diyarbakır Kocaköy’de Belediye Bakanı olan Berivan Elif Kılıç ise kadına şiddetin önüne geçmek için çoktan kolları sıvamış bile… Belediye Başkanı olarak planları, projeleri hazır. Erkeklerle birebir görüşmeyi düşündüklerini anlatan Kılıç’ın bu yaşadıklarını ve bu konudaki düşüncelerini bu haftaki ‘oku’ bölümümüzde okuyabilirsiniz…

Geçen haftanın en elim olaylarından biri de Kars’ta yaşandı. Babasına yemek götüren ve kaybolan 9 yaşındaki MA.’ya tecavüz edilip, sonra da  öldürüldüğü ortaya çıktı, tüm Türkiye yasa boğuldu…

Ne yazık ki bu elem verici olaylar karşısında Türkiye’yi yönetenler ise hâlâ kör ve sağır… Böylesine ayyuka çıkan ‘ŞİDDET‘ olaylarını önleyebilmek için bir an önce yasal düzenlemeler yapılmalı ve tedbir alınmalı…

İşte geçen haftadan size son bir örnek; İzmit’te henüz ilköğretimde okuyan 7. Sınıf öğrencisi UM., 8. Sınıf öğrencisi OB.’yi sırtından bıçakladı… Yaşananlar acı, ama gerçek; cinayetler artık ilköğretim seviyesine kadar düşmüş durumda…

Biz yönetenler daha nereye kadar uyuyacaklar?..

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN