Post image
Durum

DSC_0623a_11Namık Kemal ZEYBEK

Durum çok yönlü.

Önce Cumhuriyet’imizde böylesinin olmadığını belirtmeliyiz.

27 Mayıs 1960 ‘da Ordu içinde oluşan bir cunta darbe yaptı. Sadece 3 kişi kaza kurşunuyla öldü. Kimseye ateş açılmadı, bombalanan bina olmadı. Yani kötü iş başarılı ve kansız yapıldı.

1963 yılında 28 Şubat ve 21 Mayısta Albay Talat Aydemir iki kez darbe girişiminde bulundu. İkisinde de kan dökülmedi. Aydemir ikincisinde bedelini asılarak ödedi.

12 Eylül 1980’de TSK bütünüyle darbe yaptı, darbeden sonra akıl almaz zulümler yapıldı. Ama darbe sırasında kan akmadı.

Peki bu 15 Temmuz kalkışmasını yapanların yaptıkları da neyin nesi? Polislerin, sivillerin öldürülmesi buyruğunu verenler buna uyanlar akıllarını ve vicdanlarını nerede yitirdiler?

Darbecilerin bu durumu başarılı olurlarsa neler olacağını da ortaya koyuyor.

Darbe’yi planlayanların zeka düzeylerinin düşüklüğü de ayrı bir konu… Bunu, Ergenekon, Balyoz ve benzeri kumpas davalarla seçkin subayların Ordu dışı kalmaları yüzünden meydanın bunlara kalmasına bağlayanlara katılıyorum.

Kalkışmacıların daha ilk anda FETÖ dediklerine bağlanması iyi bir propaganda yöntemiydi. Bu savın gerçeklik boyutu zamanla anlaşılacak. Öyle ise yani kalkışmacılar FETÖ ise sorularda gündeme geliyor.

İşin bir başka yanı “küçük bir grubun” yaptığı söylenilen bu kalkışmayı TSK ve Güvenlik Güçleri neden önleyemedi de halk alanlara, havaalanlarına çağrıldı.

Bu durumda “Ülkeyi bu duruma getiren kim” sorusunu sormaktan geri dönülmemelidir.

Sorulacak bir başka soru: Kalkışma’dan ve cinayetlerden sorumlu olanlar elbette hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. Ancak demokrasi korumacılığıyla alanlara koşanlar içinde teslim olan düşman askerine bile yapılmaması gerekenleri askerlere yapanlar da yargılanacaklar mı?

Ülkemiz Hukuk Devleti olarak yoluna devam edecekse olması gereken budur.

Bütün bu olan bitenden çıkarılması gereken asıl ders ise Atatürk’ün ortaya koyduğu çizginin ne kadar doğru olduğunu görmek, insanlarımızı akıl ve bilim bilinci içine çekme ve bunun dışındaki sapkınlıklara destek vermemek olmadır.

Dini keskin çizgilerle siyasetin dışına çıkarmak ise alınması gereken bir başka ders…

(Anayurt, 21.07.2016)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN