Post image
Dünyayı ‘güzelleştiren’ çocuklar

 

Günnur Aksakal BAYKAN

Tatil kavramı daima sınıf farklarını ortaya çıkaran bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Resmi tatillerde mesai yaparak bir tık daha fazla para kazanmaya çalışan anne-babalar, hafta sonlarını günlük işlerle geçiren üniversite öğrencileri ve ne yazık ki yaz tatillerini otellerde çalışarak geçiren yaşı çok daha küçük çocuklar…

Güvencesiz çalıştırılmak bir yana, hayatın en canlı ve hevesli döneminde iş dünyasının en sert yüzüyle tanışmak çok yaralayıcı. Sivil toplum kuruluşları ve bazı ülkelerin bu konuya dikkat çekmesine rağmen, ne yazık ki dünya çapında neredeyse tüm iş kollarında bu yarayı görüyoruz ve gerçek bir çözüm üretmenin çok uzağındayız.

Son zamanlarda, bazı çocukların omuzlarına yüklenen geçim derdini ve yaşadıkları tüm adaletsizlikleri düşündüren bir çocuk romanı yayımlandı: Harika Bir Başlangıç.

Annette Pehnt’in kaleminden çıkan Harika Bir Başlangıç, çocuk işçiliği ve sınıf kavramını çocukların gözünden görmek isteyen yetişkinler için de iyi bir fırsat. Gerek konu gerek konuyu işleyişi bakımından son derece besleyici ve akıcı bir metin.

Annette Pehnt, Almanya doğumlu bir yazar. İlk romanı 2001 yılında yayımlanıyor; o günden bu yana Italio-Svevo Ödülü, Solothurner Edebiyat Ödülü, Hermann Hesse Edebiyat Ödülü ve Nordrhein-Wetfalen Eyaleti Çocuk Kitabı Ödülü gibi çok sayıda prestijli edebiyat ödülüne layık görülüyor.

Kırmızı Kedi Çocuk tarafından Huysuz, Huysuz-Müthiş Berbat Günler ve Huysuz-Aşırı Mutlu isimleriyle Türkçeye kazandırılan üç çocuk kitabı daha bulunan Pehnt, hâlâ üretmeye devam ediyor.

Palmiye Kulüp, orta sınıf ailelerin tatil yapmak için gittikleri bir tatil yeri. Tüm eğlencesini ve güzelliklerini müşterilerine cömertçe sunuyor. Oraya gittiğinizde mavi elbiseli, peri görünümlü, altın gülüşlü çalışanlar her ihtiyacınızla ilgileniyor, her kaprisinize katlanıyor. Hemen hepsi 13-15 yaş aralığındaki bu çocuk işçiler gülümsemeyi ihmal ettikleri her an şu sözlerle karşılaşıyor:

“Ve ben de her şeyi mükemmelleştirmeniz için size para ödüyorum. Güzel kızlarsınız ve güzel olduğunuz için buradasınız ve gülümsediğiniz zaman daha da güzel oluyorsunuz.”

Palmiye Kulüp’e ilk kez yedi yaşında giden Philip, burayı bir cennet olarak hatırlıyor. Zaten aksi mümkün değil; sınırsız patates kızartmaları, dondurma ve güzelleştiriciler… Beş yıl sonra yeniden gittiğinde ise kulüp gözüne bambaşka görünüyor. Bu muhteşem tatil yerinin detaylarda saklı karanlık yüzünü keşfediyor.

Kimi mutfakta kimi temizlikte çalışan yaşıtlarının, kendisine hizmet etmesinin nedenlerine odaklanıyor ve hem kulüp yönetiminin hem de kendi ailesinin düşüncelerine rağmen onlarla arkadaş olmaya çalışıyor. Özellikle Anuka ile kurduğu diyalog onu çok etkiliyor ve neticede ortaya muhteşem bir dayanışma hikâyesi çıkıyor.

Dünyada ve Türkiye’deki çocuk işçiliği durumuna şöyle bir bakmak gerekirse:

Çocuk işçi olarak çalıştırılan çocukların sayısı son dört yılda 8,4 milyon artarak dünya çapında 160 milyona yükseldi. COVID-19’un etkileri nedeniyle milyonlarca çocuk daha risk altında.

Çocuk işçi olarak çalışan 5-11 yaşları arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 28’i ve 12-14 yaş arasındaki çocukların yüzde 35’i okula gitmiyor.

Sağlıklarına, güvenliklerine ve ahlaklarına zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışan 5-17 yaş arası çocukların sayısı 2016 yılından bu yana 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldi.

Çocuk işçiliği her yaştan erkek çocukları arasında kız çocuklarından daha yaygın. Haftada en az 21 saat yapılan ev işleri dikkate alındığında, çocuk işçiliğinde toplumsal cinsiyet farkı azalıyor.

Kırsal alanlarda çocuk işçiliği yaygınlığı (yüzde 14), kentsel alanların (yüzde 5) neredeyse 3 katı.*

Yukarıdaki veriler ışığında durumun vehameti ortaya çıkıyor. Mutlaka çocuk koruma sistemlerine, tarımsal kalkınmaya, altyapı ve geçim kaynaklarına yatırım yapılmalı ki çocuk işçiliği için kalıcı ve gerçekçi çözümler bulunabilsin. İşte bu nedenle sivil toplum örgütleri ile iktidar mekanizmalarının işbirliği içerisinde çalışmaları gerekiyor.

Çocuk işçiliği hem yaşadığımız coğrafyada hem dünya ölçeğinde gün geçtikçe daha yakıcı hale geliyor. Annette Pehnt gibi kıymetli yazarların bu sorunu edebiyat alanına taşıması oldukça önemli.

Çocukların müşteri memnuniyeti için gülümsemek zorunda kalmayacağı, çocuklukların hak ettikleri gibi yaşayacakları o güzel dünyayı kurabilmek ve bir gün o dünyada “harika bir başlangıç” yapabilmek umuduyla…

* Bu maddeler UNICEF’in Haziran 2021 raporundan alınmıştır. Bkz. https://www.unicef.org/turkey/basın-bültenleri/çocuk-işçilerin-sayısı-20-yıldır-ilk-kez-artarak-160-milyona-yükseldi-uluslararası

(Birgün Kitap, 05.08.2021)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN