Post image
Diziler şiddet dolu…

Son yıllarda özellikle televizyonlardaki evlilik programları ve dizilerin günlük yaşamda önemli bir yer tuttuğu gerçek…

Yaz mevsimini geride bırakırken televizyonlarda yeni ve eski diziler ile evlilik programları da yine günlük yaşamımızı adeta kuşattı… Genç-yaşlı, kadın-erkek milyonlarca insan uyuşmuşçasına televizyonlar karşısında yerini alırken çoğunluğunda mafyavari yaşamın özendirildiği diziler de reyting kaygısıyla “şiddet, şiddet, şiddet”, “kötülük, kötülük, kötülük” hiç bitmiyor… Keza evlilik programlarında da çiftler televizyonlara meydan savaşı yapmaya gelmişler gibi…

Adeta şiddeti özendiren bazı dizilerde, silahlar hiç susmuyor, ortalık kan gölüne dönüyor, her türlü işkence, ceset görüntüleri gırla gidiyor ki, sizlerin de bildiği gibi bunların arasında “ciddi şekilde şiddet içeren ve çok izlenen” diziler bulunuyor…

polat alemdarÖzetle yeni yayın döneminde de, televizyon kanallarında “silah kullanımını teşvik eden”, şiddet içeren diziler ve filmler oldukça zengin. Yeni dizilerde de, silahlar oyuncuların ellerinde adeta teşhir ediliyor, oyuncular onları izleyenlere maalesef rol model oluyor…

Gerilim yaratarak izleyicinin heyecanını uyanık tutmayan çalışan diziler ve evlilik programların da  şiddetin yüksek dozda kullanılması ne derece doğru? Ya silahların pervasızca teşhir edilmesi?

Zaten günlük yaşamımızda dünyada yaşanan çatışmalar ve savaşlar nedeniyle tüm insanlık bir şiddet sarmalı içerisinde yaşıyor. Üstüne üstlük insanlar sokakta, sosyal medyada, evde, haberlerde, kısacası her yerde şiddet olgusuyla karşı karşıya.

Çatışmalarda, savaşlarda her gün ölen insanların yanı sıra her yıl binlerce insan bireysel silahlarla ölüyor gerek ülkemizde, gerekse başka ülkelerde…

rüzgarın kalbi

Bireysel silahlanmayla mücadele eden Umut Vakfı olarak her zaman söyledik, söylüyoruz: Silah şiddettir, sadece öldürür ve şiddetin uygar bir toplumda yeri olamaz…

Dizi deyip geçeceksiniz, ama şiddet içerikli dizilerin toplumu olumsuz etkilediği, aynı zamanda insanları duyarsızlaştırdığı da bir gerçek… Yapılan bilimsel araştırmalar da, özellikle televizyonda yer alan şiddet olaylarının toplum genelindeki saldırganlık oranlarında istatistiksel olarak artışa neden olduğunu ortaya koyuyor.

Keza, filmin, dizinin esas kahramanı şiddet uyguluyorsa, izleyiciler üzerindeki özendirici, tetikleyici etkisinin o derece artacağına dikkat çeken Uzman Psikolog Serap Altekin, “Şiddet ve saldırganlık izlemek ya da sergilemek, rahatlama veya boşalmaya neden olmaz; bilakis şiddet şiddeti, öfke öfkeyi doğurur” diyor.

Umut Vakfı olarak bireysel silahlanmadaki artışa ve her yıl binlerce insanın pervasızca kullanılan silahlarla öldüğüne, silahların magandaların elinde adeta oyuncak haline geldiğine dikkat çekerek reyting kaygısı taşıyan televizyon yöneticilerine ve özellikle hemen hepsi daha çocukların bile uyumadığı saatlerde yayınlanan dizilerin senaristlerine, yönetmenlerine, yapımcılarına sesleniyoruz:

0003

Dizilerde alkol ve sigara mozaiklenirken silahlar herkesin elinde, şiddet yaygın. Bir bölümde onlarca kişinin silahlarla öldürüldüğünü ekranlarımızda görüyoruz. Sağlıklı yaşam için yemenize içmenize dikkat etseniz de, yürüyüş, spor yapsanız da bir gün trafikte giderken ya da evinizin balkonundan bakarken bir maganda kurşunuyla ölebilirsiniz… Ki hemen her gün Türkiye’nin dört bir yanında bu tür olaylara tanık oluyoruz.

Çocuklarımızın, gençlerimizin, insanlarımızın daha güvenli bir ortamda yaşamasının sağlanması için herkese önemli görevler düşüyor. Lütfen, sizler de toplumda bu konuda farkındalık yaratmak için daha titiz davranın. Silahları özendirici şekilde teşhir etmek yerine (ki, bu olay silahlanmayı özendiriyor, teşvik ediyor) aynı sigara ve içkide olduğu gibi buzlandırın. Şiddeti teşvik edici olmak yerine açık açık ve vurgulayıcı bir şekilde ders alınacak mesajlar verin, uyarılar yapın. Bunun için yasaklar beklemeyin. Sizler kanaat önderleri olun, kamuoyunda duyarlılığın artırılmasını sağlayın…”

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN