Post image
Darbe, şaibeli bir ölüm, tartışmalı mahkeme

 

Fikret ESER

Yakın tarihimizin önemli olaylarından Yıldız Mahkemesi’ni Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek yeniden ele alıyor. Mahkeme safhaları ve usulüyle ilgili hukukçu kimliğiyle önemli saptamalar yapıyor. İddianame, dava süreci, temyiz aşaması ve gerekçeli kararlar ayrıntılarıyla inceleniyor.

Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in darbeyle tahttan indirilişi ve ölümündeki şaibe tarihimizin en önemli olaylarından biridir. Bu iki vakayı soruşturup yargılama yapan Yıldız Mahkemesi’nin sonuçlarının yankıları günümüzde hâlâ sürmektedir.

Bir süre önce TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda, Ergenekon davalarında bu vakalar ve Yıldız Mahkemesi konu edilmiştir.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek, Alfa Kitap’tan çıkan Yıldız Mahkemesi incelemesinde tarihimizin bir dönemine daha el atıyor. Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa Suikastı kitabında olduğu gibi çok tartışılan bu döneme hukukçu kimliğiyle ışık tutuyor.

İbrahim Çiçek, olayların iyi anlaşılması için öncelikle tarihi arka planı anlatıyor. 1861 yılında tahta çıkan Abdülaziz’in döneminde yapılanlar bugünlere kadar uzanmıştır ve bir anlamda kurum ve kuruluşların altyapısını hazırlamıştır. Ülkenin imarı, ulaşım, sanayileşme, ordunun özellikle de donanmanın modernizasyonu, hukuki altyapı, mahkemelerin kurulması ve eğitim konusunda önemli işler başarıldı.

Haliç’te tersane kuruldu, yeni gelişmelere uygun olarak, buharlı ve zırhlı gemiler alındı. İlk defa posta pulu kullanıldı, Galata Tüneli yapıldı, tramvay işletilmeye başlandı.

Doğu Ekspresi’nin son durağı Sirkeci Garı’nın temelleri atıldı, demiryolları inşası hız kazandı, telgraf şebekesi genişletildi. Askeri Rüştiye Mektepleri ve Osmanlı Bankası açıldı.

Danıştay, Adliye Teşkilatı, ceza, cinayet, hukuk mahkemelerinin kararlarını denetleyen İstinaf Mahkemesi ve Temyiz Mahkemesi ile gümrüklerle ilgili Rüsumat Eminliği kuruldu. Vilayet ve sancaklar yeni bir teşkilata tabi tutuldu, Sayıştay kuruldu. Osmanlı’nın medeni hukuk kurallarını derlediği Mecelle Kanunu yürürlüğe girdi. Sanayi Okulu, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi), Darüşşafaka, Maden Mektebi, Kız Öğretmen Okulu açıldı. İlk modern itfaiye teşkilatı kuruldu.

AVRUPA’YI ZİYARET EDEN İLK PADİŞAH

Fransa, İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde görkemli törenlerle ağırlanan Abdülaziz yaklaşık iki ay süren gezisinden sonra kısa sürede birçok alanda reformları, yatırımları hayata geçirdi. Özellikle askeri alanlardaki yapılanma devletin borçlanmasını da arttırdı.

Bütçe açığının önlenmesi için alınan Tenzil-i Faiz Kararı’yla Osmanlı tahvillerinin değerinin düşmesi, Selanik Vakası ya da Kız Vakası olarak bilinen olaylar patladı. Fransız ve Alman konsolosların öldürülmesiyle Avrupa ülkeleri ve Rusya ile ilişkiler bozuldu. Gerginlik arttı, taviz verilmek zorunda kalındı.

Balkanlar’da huzursuzluk başladı, dış güçlerin kışkırtmasıyla milliyetçilik cereyanı büyüdü, isyanlar oldu. Başkaldırmalar güçlükle bastırıldı ancak ok yaydan çıkmıştı.

İçeride de Jön Türk hareketi hız kazandı, muhalifler güçlenmeye başladı. Talebe-i Ulûm Hareketi (Softa İsyanı) ile hükümetin düşürülmesi için düğmeye basıldı. Medrese öğrencileri örgütlenip kışkırtılarak padişaha zorla yeni atamalar yaptırıldı.

Bir süre sonra Abdülaziz tahttan indirildi ve dört gün sonra da ölüm haberi geldi. İntihar mı etti, öldürüldü mü tartışmaları arasında V. Murat tahta çıkarıldı. Ancak onun da şizofren olduğu ortaya çıkınca 2. Abdülhamit padişah oldu.

Yeni padişah, amcası Abdülaziz’in darbeyle tahttan indirilişi ve ölümüyle ilgili her şeye şahit olmuştu. Bir soruşturma başlattı, tanıklar dinlendi, raporlar elden geçirildi ve Abdülaziz’in ölümünden beş yıl sonra resmi olarak savcılık tahkikata başladı.
Subaylar görev yerlerinde, askerlikten ayrılanlar köylerinde bulunup gözaltına alındı. İçlerinde Abdülhamit’in akrabalarıyla evli yöneticiler de vardı. İzmir Valisi olarak görev yapan Mithat Paşa’nın gözaltına alınması ise uluslararası bir skandala yol açacak şekilde olmuştu.

ÖNEMLİ SORULAR

Yazar İbrahim Çiçek, bilgi, belge ve geniş okumalardan sonra sırasıyla şu sorulara yanıt arıyor:

– Sultan Abdülaziz’e nasıl darbe yapıldı?

– Devrik padişah Abdülaziz intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü?

– Çerkez Hasan darbeci paşalara nasıl suikast düzenledi?

– Sultan V. Murat, 93 gün sonra neden tahttan indirildi?

– Mithat Paşa, Yıldız Mahkemesi’nde Sultan Abdülaziz’i darbeyle devirdikten sonra öldürmekle nasıl suçlandı?

– Mithat Paşa ile bu cinayet arasında nasıl bir bağlantı kuruldu?

– Yıldız Mahkemesi hukuki mi, yoksa siyasi mi?

– Yıldız Mahkemesi tarafından idamına karar verilenler ve diğerlerinin cezasında son sözü söyleyen Sultan Abdülhamit ne karar verdi?

– İdamına karar verilenler arasında bulunan Mithat Paşa, Taif Kalesi’nde hastalıktan mı öldü, boğduruldu mu?

Raporlar, günlükler, mektuplar, mahkeme zabıtları, dönemin ve bugünün tarihçilerinden alıntılarla her görüşü ortaya koyuyor. Örneğin, Abdülaziz’in ölümüyle ilgili doktor raporlarında kimi intihar kimi de ağırlıklı olarak suikast diyor.

İbrahim Çiçek, en çok tartışılan mahkeme safhaları ve usulüyle ilgili olarak hukukçu kimliğiyle önemli saptamalar yapıyor. İddianame, dava süreci, temyiz aşaması ve gerekçeli kararlar ayrıntılarıyla yer alıyor.
Yıllardır tartışılan Yıldız Mahkemeleri’nin tarafsızlığıyla ilgili bölümde ise tarihçilerin bir kısmı darbe ve cinayet yargılamalarını 2. Abdülhamit’in bir fırsata çevirdiği görüşünde. Bazı tarihçiler ise mahkemenin siyasi bir hesaplaşma olduğunu; Abdülaziz’in intihar ettiğini, ancak bunun bahane edilerek saltanat darbesi yapmak isteyenlere bir daha böyle bir şeye kalkışmamaları için ibret dersi verildiğini öne sürmüştür. O zamandan bugüne ülkemiz birçok badire atlattı, darbeler yaşadı. Çok değil altı yıl önceki kalkışma bile ibret dersinin alınmadığını gösteriyor.

(Sabah Kitap, 15.07.2022)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN