Post image
Çocuklar cezaevinde büyüyor

aytuğ atıcı

Hapsedilen çocuklar, annelerinin yanında kalmak zorunda olan çocuklar ve anneleri hapiste olan dışarıdaki çocukların sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek için yaptığı çalışmaları “Cezaevinde Çocuk Olmak” ismi altında kitaplaştıran CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, kitabının tanıtım toplantısını TBMM’de yaptı.

Çocukların suça sürüklenmelerinin en önemli nedeninin yoksulluk ve fakirlik olduğuna vurgu yapan Atıcı, çocukların suça sürüklenmesini önlemeye yönelik çalışmalar yapılmadığı sürece çocukların, suç sayılan fiilleri işlemeye devam edeceğini kaydetti. Çocukların bir kez suça sürüklendikten sonra yeniden topluma kazandırılmasının zor olduğunu bazı durumlarda ise mümkün olamadığını aktaran Atıcı, suça sürüklenen çocuk sorununun toplumun geleceğini de ilgilendirdiğine dikkat çekti. TÜİK rakamlarına göre 2013 yılında, güvenlik birimlerine, 273 bin 571 çocuk getirildiğine dikkat çeken Atıcının açıklamaları şöyle:

“Bu çocukların yüzde 44,5’inin suç mağduru oldukları görülmüştür. Suça sürüklenen çocukların yüzde 36,9’una yaralama suçu isnat edilmiştir. Bu suçu yüzde 28,6 ile hırsızlık, yüzde 9,1 ile de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçu izlemiştir. Ayrıca, çocukların yüzde 3,7’si mala zarar verme, yüzde 3,5’i de tehdit suçu ile güvenlik birimine getirilmiştir. Yine TÜİK rakamlarına göre, suça sürüklenen çocuk sayısı 2009-2013 yılları arasında yüzde 68,9 artmıştır.”

8 BİN GENÇ TUTUKLU

page_sincan39a-nakledilen-cocuklara-39aralik-201239de-suc-isledi-diye-ceza-verildi_883695724

“12.03.2015 itibarı ile Adalet Bakanlığı verilerine göre 1217 yaş arası 2 bin 100 erkek ve 65 kız çocuğu, toplam 2 bin l65 tutuklu ve hükümlü çocuk cezaevlerindedir. 18-20 yaş arası gençlerin sayısı ise 8 bin 17’dir. 30 Ocak 2014 tarihi itibarı ile 339 çocuk veya bebek de annelerinin yanında cezaevinde büyümektedir. Suça sürüklenen çocuk sayısının son yıllardaki artışı, iktidarın uyguladığı politikaların kötü sonuçlarının alınmaya başlandığı ve buna bağlı olarak çocuklarımızın suça sürüklendiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır.”

Suça sürüklenen çocuk sayısı artışının beraberinde cezaevlerindeki çocuk sayısı artışını getirdiğini kaydeden Atıcı, “Bunun sonucunda çocuklarımızın cezaevlerinde büyümesi ve cezaevlerinde çeşitli kötü uygulamalara maruz kalması, bilime ahlaka vicdana ve evrensel hak ve hürriyetlere aykırıdır. Ayrıca çağdaş Türkiye yaratılmasında ciddi bir engeldir” dedi.

“Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin Uygulanmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre iç hukuk normu halini almıştır. Bu sözleşmeler gereği birey 18 yaşını doldurana kadar çocuktur ve yaptığı fiiller ‘iradi’ değildir. Bu sebeple çocuğun ceza gerektiren fiilleri konu olduğunda, çocuğun bir suçu işlediği değil, bir suça sürüklendiği kabul edilmiştir. Adı geçen sözleşmelerde de kabul edildiği gibi, suça sürüklenen çocuk cezalandırılmamalı, korunmalıdır” ifadelerini kullanan Atıcı, “Çocukların korunması için çeşitli cezaevlerini ziyaret ederek sorunları yerinde görmeye çalıştım. Ardından çocuk cezaevlerinin kapatılması ve çözüm yolları için kanun teklifleri sundum. Yaptığım çalışmaları elinizdeki bu kitapta toplayıp kamuoyunun bilgisine sundum” cümlelerini kullandı.

Kitabı hazırlama sürecinde öğrendiği en önemli şeyin “çocuk” ve “cezaevi” kavramlarının hiçbir şekilde yan yana gelmemesi gerektiği olduğunu dile getiren Atıcı, çocuk cezaevlerinin derhal kapatılması gerektiğini yerine çocuk eğitim evleri kurulmasının doğru olacağını belirtti. Cezaevinde büyüyen çocukların dramı ve çığlığının acilen duyulması gerektiğine burgu yapan Atıcı, “Küçük çocuğu olan annelere denetimli serbestlik imkanları genişletilmelidir. Cezaevlerinde bulunan anne/ babaların çocukları ile açık görüşme imkanları derhal genişletilmelidir” dedi.

(Mersin Hakimiyet, 03.10.2015)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN