Post image
Bir efsanenin başlangıcı

creed-large-1_3sd4

Ali Abaday (jpardaillan@gmail.com)

Hayat esasında boks maçına çok benzer. Çoğu defa sizi yere serer, ama kalkmayı ve mücadeleye devam etmeyi bilirseniz sonunda galip ayrılmanıza da izin verir. Boksu sevip sevmediğinizi bilmiyorum, ama bir sorum olacak, bir boksörün ringdeki en kötü ânı nedir.

Siz cevap için düşünürken ben bu hafta gösterime giren “Creed: Efsanenin Doğuşu”ndan bahsedeceğim. Bu arada, hayır, nakavt olması kötü anlardan biri olsa da en kötüsü değildir.

“Rocky” belki de tüm zamanların en iyi boks filmiydi, tabii Scorsese imzalı “Kızgın Boğa/ Raging Bull” ile ikisi genelde birinciliğe oynar. “Kızgın Boğa”nın aksine “Rocky” gösterime girdiği 1976 yılında Amerikan Rüyası’nın yani ne zaman ve hangi şartta olursa olsun başarılı olma ihtimalinin varolduğunu gösteriyordu.

Aradan geçen 40 yılın ardından kamera bu sefer, Rocky’nin ilk ve en önemli rakibi, sonradan en yakın dostu olan Apollo Creed’in (Carl Weathers) gayrimeşru oğluna dönüyor. Ancak Creed serinin altıncı filmi olan “Rocky Balboa”nın yapmak isteyip başaramadığını başarıyor ve hem ilk hikâyenin köklerine dönüyor, hem de Rocky’nin öyküsünü başka bir noktadan devam ettiriyor.

Apollo Creed’in ringdeki ölümünün ardından geçen birkaç yılın sonunda eşi Mary Anne (Phylicia Rashad) kocasının gayrimeşru bir ilişkisi olduğunu ve bu ilişkiden olan oğlu Adonis (Michael B. Jordan) doğmadan öldüğünü öğreniyor. Babası gibi dövüşmeye meraklı Adonis’i himayesine alan Mary Anne onun iyi bir eğitim alıp kariyer yapması için uğraşıyor.

Sylvester Stallone and Michael B Jordan at Adrian's restaurant on the set of the new Rocky movie 'Creed' in Philadelphia Featuring: Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Ryan Coogler Where: Philadelphia, Pennsylvania, United States When: 18 Feb 2015 Credit: Hugh Dillon/WENN.com

Ne var ki babası gibi dövüşçü olmak isteyen Adonis her şeyi geride bırakıp Los Angeles’dan Philadelphia’ya gidiyor. Amacı burada babasının eski arkadaşı ve boksun efsane ismi Rocky Balboa’yı (Sylvester Stallone) bulup kendisini eğitmesini sağlamak. Ancak bu sandığı kadar kolay olmuyor. Yine de yılmayan Adonis bir yandan çalışmaya devam ederken bir yandan da Philadelphia’da kendisine bir hayat kurmaya çalışıyor.

“Creed”in hem senaryosunu yazan, hem de yöneten Ryan Coogler ilk filmin vermek istediği mesajı oldukça iyi anlamış ve bunu günümüze başarılı bir şekilde taşımış. Film pek çok kere kolay yola sapıp klişelere mahkûm olabilecekken bunu yapmıyor, ancak bir şekilde geçmişe de saygı duyduğunu gösteriyor.

Bunun en basit örneklerinden biri Rocky’nin unutulmaz antrenmanı et dövme yerine, yine ilk filmden olan tavuk yakalama antrenmanını koyuyor. Ayrıca Rocky bu sefer kendisini yıllarca eğiten Mickey’nin (Burgess Meredith) rolünü üstleniyor.

“Rocky Balboa”da oğlu Jr. (Milo Ventimiglia) ile istediği bağı kuramayan Rocky bu bağı Adonis ile kurmayı başarıyor. Kendisi gibi bir oğlu olsun isteyen Rocky ve hiç tanımadığı babası yerine koyabileceği, onu anlayacak bir figür arayan Adonis’in ilişkisi film boyunca hiç sırıtmıyor. Bu noktada artık Rocky’i kemiklerinde hisseden Sylvester Stallone’nin ve Creed olarak çok iyi bir performans ortaya koyan Michael B. Jordan’ın oyunculukları kadar tutan kimyalarının da etkisi büyük.

Büyük bir ismin çocuğu olmak hiçbir zaman kolay değildir. Daha ilkokuldan itibaren yaptığınız her şey o kişi ile karşılaştırılır. Sonunda öyle bir nokta gelir ki esasında o sevdiğiniz kişinin sizi aşan gölgesinden kurtulmak için ya isyan edip kendinizi kanıtlamanız ya da çekip uzaklaşmanız gerekir.

“Creed”de de Adonis babasının soyismini ilk başta kullanmasa da, gerçek ortaya çıktıktan sonra onun gölgesinden kurtulmak için oldukça büyük bir çaba sarf ediyor. Ve inanınız bana, kendisi her daim bir ismin altında kalan kişinin bunu aşmak için çabalaması bile saygı duyulması gereken bir noktadır.

İsminin hakkını veren “Creed” şimdilik bir efsanenin doğuşunu izleyiciye sunmuş gibi. Bu hafta yapılan açıklamaya göre filmin devamı için de çalışmalar başlamış durumda. Bence sinemaya gidip izlediğiniz zaman beğeneceğiniz bir film ile karşılaşacaksınız.

Baştaki soruyu unutmadım. Bir boksör için en kötü an rakibine en sert yumruğunu attıktan sonra, rakibinin yere devrilmeden maça devam etmesidir. Çünkü o noktadan sonra boksör bilir ki maç bitene kadar çok kötü dayak yiyecektir ve ringden kaçmak dışında bunu engelleyecek bir durum yoktur. Ringden kaçanları ise kimse sevmez ve saygı göstermez.

CREED: EFSANENİN DOĞUŞU

Yönetmen: Ryan Caagler

Senaryo: Ryan Caagler

Görüntü Yönetmeni: Maryse Alberti

Oyuncular: Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Tessa Thompson, Phylicia Rashad

(Taraf Kültür Sanat, 08.08-1.2016)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN