Post image
Adaleti, hukuku kim yerden kaldıracak…

Yetkilileri uyarabilmek için hep yazıyoruz, yazmaya da devam edeceğiz…

Uyuşturucu sorununa, bireysel silahlanmadaki artışa, bireysel şiddetin çocuklara doğru kaydığına… Suç oranlarında tehlikeli bir tırmanış olduğuna dikkat çekmek istiyoruz…

Adeta kısmi af gibi yapılan tahliyeler sonrası yeniden Fethullahçı Terör Örgütü mensubu olduğu ileri sürülenlerle tıka basa dolan cezaevlerinde yer bulunmadığından diğer suçları işleyenler son zamanlarda genellikle (ki gazeteciler içeride tutulurken yaralama, öldürme olayları da dahil bazı suçları işleyen sanıklar) adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyorlar…

Uyarmak istiyoruz ki; Fethullahçı Terör Örgütü mensubu olduğu ileri sürülenlerle uğraşırken (ki uğraşılmalı) ruhsatsız bireysel silahlanmadaki ciddi artış ve adli olaylardaki tırmanış ister istemez gözardı ediliyor… Ve toplumumuz bundan olumsuz olarak etkileniyor…

Bir yakını öldürülmüş, adaletin yerini bulmasını bekleyen acılar içindeki ailenin bu durum karşısındaki şaşkınlığını elbette ki dile getirmemiz bile abes, ama sonuç olarak rahat rahat sokaklarda uyuşturucu satıp çocuklarımızı zehirleyen çeteler yine pervasızca tüfeklerle, tabancalarla sokaklarda çatışıp, dondurma almaya giden veya kapısının önünde oynayan çocukların ölümüne neden oluyor…

Adaletin geldiği nokta bu olunca ve ülkedeki bu olumsuz gelişmeler irdelenip, mücadele edilmeyince, hukuk işler hale getirilmeyince de; Alacak-verecek sorunlarında, arazi anlaşmazlıklarında bile insanlar mahkemelere gitmek yerine silaha sarılıyor. Arkadaş arkadaşı, kardeş kardeşi, komşu komşuyu vuruyor, öldürüyor acımasızca… İçeri girip iki gün sonra çıkan çeteler, magandalar, trafikte tartıştıkları insanların üzerine araçlarında gezdirdikleri tüfeklerle, kalaşnikoflarla pervasızca ateş edip öldürüyor, yaralıyor…

Sadece adaleti, hukukun üstünlüğünü mü yitirdik, çocuklarımızı iyi eğite biliyor muyuz? Yazboz tahtasına dönen, kalitesi düşürülen, bilimsellikten uzak hale getirilen eğitim sisteminde çocuklarımızın mutsuzlaşmasına, gelecek kaygısı içerisinde yetişmelerine neden oluyoruz… Ya aileler… Etrafınıza şöyle bir bakın… Bir yanda yetiştirebileceği kadar çocuk dünyaya getiren ve o çocuğu sevgiyle sarmalayıp, iyi bir birey olmasını sağlamaya çalışanlar… Diğer yanda ise doğurduğu çocuğu bırakın toplumu kendisine bile saygılı yetiştiremeyen, doğru dürüst eğitim vermeyen, vermekten aciz aileler…

sigara-cinayetinin-zanlilari-kamerada-9520013_4059_300

Çocuk suçlular artıyor

Sonuç olarak toplumdaki olumsuz gelişmelere paralel olarak çocuklarımız da suç batağında…

Evet, kesinlikle abartmıyoruz… Suç oranlarında tehlikeli bir tırmanış var… Bu çağda geri geri sarmalayan, ciddi çözümsel çalışmaların yapılmadığı Türkiye’de hala çocuk annelerin sayısında büyük artış var. Daha iki gün önce 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladık. Çocuk işçi sayısının 2 milyona dayandığı ülkemizde yüzde 78’i kayıt dışı çalıştırılıyor… Her yıl 40 bin çocuk istismarı yaşanıyor…

Bozulan aile yapıları ve nitelikli eğitim alamayan çocukların sayıları her geçen gün artarken çocukların karıştığı suçlarda da gerçekten büyük bir artış dikkat çekiyor…

Çocuklarımız; daha küçücük yaşta ciddi şekilde mücadele edilmeyen uyuşturucu, organize suç çetelerinin ağına düşüyor, yaralıyor, öldürüyorlar… Hatırlayın Rize’de bir lise öğrencisi okulda arkadaşının boğazını kesip öldürdü.

İşte daha bir hafta önce İstanbul’da, Küçükçekmece’de pırıl pırıl 17 yaşında bir lise öğrencisi, Mustafa Mert Peker, arkadaşlarıyla parkta dolaşırken kendisinden sigara isteyen üç kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldü…

20170419_sigara-cinayetinde-3-gozalti_kAnadolu Lisesi birinci sınıf öğrencisi Peker, kendisinden “sigara” isteyenlere, “sigara içmediğini”, bu nedenle de üzerinde sigara olmadığını söylemişti… Karşılığında tartaklandı ve kalbinden bıçaklandı… Peker ailesinin evine çok büyük bir acı düştü…

Kaçan ve daha sonra yakalanan saldırganlar da; 14, 15 ve 17 yaşlarında üç lise öğrencisiydi ve polisteki ifadelerinde de suçlarını itiraf ettiler…

Ne üzücü değil mi?

Suçlu sadece bu çocuklar mı?

Onları daha 14,15, 17 yaşında cinayet işleyecek kişilikte yetiştiren aileler hiç suçlu değil mi?

Ya eğitim sistemi bunun neresinde? Eğitim çocuklarımız daha iyi yetişmesi için değil mi?

Aile ve eğitim niçin vardır ki? Çocukların daha iyi yetişmesi, iyi bireyler olması, topluma faydalı olmaları için değil mi?

Bakın iki kentten iki açıklama sunalım size:

Birincisi Kayseri’den. Kayseri Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Bilge Sarıtaş Ercan, Türkiye’de çocukların karıştığı ve mağdur oldukları suç rakamlarının her geçen gün arttığını söylüyor.

TÜİK’e göre de, 2015 yılında ülke genelinde 12 bin, 2016 yılında ise 17 bin çocuğun suça karıştığı, 14 binin üzerinde çocuğun da suçun mağduru olarak zarar gördüğü kaydediliyor…

kayseri-barosu-cocuklarin-karistigi-suclarda-9530623_oBilge Sarıtaş Ercan, çocukların karıştığı olaylara bakıldığında; kasten yaralama suçunun ilk sırada yer aldığına dikkat çekiyor. Cinsel içerikli suçlar ve hırsızlık bu suçu takip ediyor. Ercan, istatistiklerin doğruluğunun tartışılacağını vurgularken “Rakamlar polis ve savcılığa gelen şikayetlerden kaynaklı raporlar. Oysa, polise yansımayan çok daha fazla suç olduğunu biliyoruz. Sanık durumuna düşen çocuklarda en büyük nedenin aile olduğunu görüyoruz. Ailesi iyi değilse düzgün çocuk beklemek biraz güçtür. Suça bulaşan çocukların aileleri parçalanmış ya da tamamen yok olabiliyor” diyor…

İkincisi ise İstanbul’dan. İstanbul Adalet Sarayı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu’nca son 1 yılda 3 bin 911 çocuk hakkında işlem yapıldı… Bu sonuçlara göre; 16-18 yaş grubu çocuklar daha çok suç işliyor. 12-15 ve 16-18 yaş arası çocukların en çok yöneldiği suç hırsızlık olurken, 16-18 yaş aralığında hırsızlığı takip eden suçlar “yaralama” ve “uyuşturucu madde kullanma” olarak belirlendi…

Hakkında işlem yapılan ve yaşı 18 yaşından küçük çocukların topluma kazandırılması için yasa gereği cezaevine girmemeleri dikkat çekerken Çocuk Suçları Bürosu’nca hakkında işlem yapılan çocuklardan sadece 183’ünün tutuklandığı, mahkemeye sevk edilen 113 çocuğun ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldığı görüldü…

Umut Vakfı olarak bir kez daha belirtiyoruz ki; her gün  bir başka eve ateş düşmemesi için artan şiddet olaylarına dikkat çekip, uyarmak bizim görevimiz… Düzensizliklerin, şiddetin bireysel, toplumsal ve sosyolojik boyutunu ele alıp, ciddi çözümler bulmak, olayları azaltmak ise önemli makamları işgal eden yöneticilerin işi…

Adaletin işler hale getirileceği, hukukun üstünlüğünün, güvenirliliğinin yeniden inşaa edileceği, artan şiddet olaylarının alınacak tedbirlerle, çözümlerle dizginleneceği günlerin yakın olmasını diliyoruz…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN