Post image
Kadınlar bu kez çığlıklarını duyurmaya kararlı…

6486-kadina-siddete-son-5292fb61b5990

Evet, okulundan evine dönerken bir psikopat tarafından tecavüz edilmek istenen ve direnince hunharca öldürülen 20 yaşındaki Özgecan olayından sonra tüm kadınlar çığlığını duyurmaya kararlı…

Özgecan olayı sonrasında da kadın cinayetleri, çocuk ve kadınlara taciz ve tecavüzler dur durak bilmeden devam ederken görüyorsunuz hemen her gün Türkiye’nin dört bir yanında da kadına şiddete karşı eylemler, yürüyüşler yapılıyor, tepkiler dile getiriliyor…

Bu arada bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü daha yaklaşıyor ve önceki yıllarla kıyaslandığında kadın cephesinde aslında değişen hiç bir şey yok…

Kadınlar yine “eziliyor, şiddet görüyor, horlanıyor, işyerlerinde mobing uygulanıyor, daha düşük ücret alıyorlar”… Keza işten-politikaya her alanda erkeğe göre kadınlar ikinci planda kalıyor Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde…

Neredeyse hemen her gün kadına yönelik şiddet haberleri karşımıza çıkarken rakamlar da bu acı gerçeği gözler önüne seriyor aslında. Araştırmalara da bakıldığında, kadınların hemen hepsi sözel, fiziksel ya da cinsel şiddete uğruyor.

En son Emniyet Genel Büdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı Aile İçi Şiddet ile Mücadele Şube Müdürlüğü‘nün hazırladığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ilgili kuruluşlara gönderdiği “Şiddete Yönelik Bilgilendirme” kitapçığına göre de, her kadın aslında şiddet mağduru. Bu kitapçıkta yer alan bilgilere göre, “Evli kadınların yüzde 39’u fiziksel şiddete, yüzde 15’i cinsel şiddete, yüzde 42’si fiziksel ve cinsel şiddete, yüzde 44’ü duygusal şiddete” maruz kaldı. Her 10 kadından biri de, “hamilelikte fiziksel şiddet”e maruz kalırken şiddet gören her üç kadından biri “intiharı” düşündüğünü söyledi… Ve kadınların yarısı yaşadıkları fiziksel veya cinsel şiddeti kimseye anlatmadı.

beren-ozgecan

Kitapçıkta, kadına yönelik şiddetle ilgili yer alan bazı bilgiler şöyle:

“Sonuçlar, Türkiye’de kadınların eşleri veya birlikte oldukları kişilerden gördükleri şiddetin yaygın olduğunu ortaya koymuştur.

Fiziksel şiddetin yaygınlığı kentsel ve kırsal yerleşim yerlerine göre önemli bir farklılık göstermezken, bölgeler arasında bu fark belirgindir. Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’da yaşayan kadınların yarısı fiziksel şiddete maruz kalmıştır.

Çoğunlukla eş veya birlikte olunan kişi tarafından uygulanan cinsel şiddet, fiziksel şiddet ile birliktedir.

Lise ve üzeri eğitim almış her 10 kadından 3’ünün eşi veya birlikte olduğu kişi/kişilerin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz kalması çarpıcı bir bulgudur.

Kadınların yüzde 7’si çocukluk döneminde (15 yaşından önce) cinsel istismara maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.

Evli ya da bekâr tüm kadınlar, 15 yaşından itibaren, yakın ilişkide oldukları erkekler dışında kendi aileleri, eşlerinin aileleri, akrabaları, okuldan kişiler, işyerinden tanıdıkları ve tanımadıkları kişilerin uyguladığı fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır.

Eşleri veya birlikte oldukları kişi/kişiler tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların neredeyse tamamı, resmi kurumlara veya sivil toplum kuruluşlarına başvurmadıklarını bildirmişlerdir.”

Basına da yansıyan Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre ise 2002-2008 yılları arasında 61 bin 469 tecavüz olayı yaşanırken 2009-2011 arasında 29 bin 980 tecavüz alıyının yaşanması dikkat çekiyor. Yargıya yansıtılan tecavüz suçlarının buzdağının küçük bir parçası olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, “Kadınlar tecavüze maruz kaldığında özellikle muhafazakar ülkelerde, bu süreç sonunda kendilerinin ya da ailelerinin onurlarına zarar geleceği, geleceklerinin yok edileceği düşüncesiyle yargıya başvurmuyor ve konuyu gizliyorlar” diyor.

Aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için 2012 yılında çıkarılan kanun da şiddeti önleyemedi. Kanundan önce 144 bin şiddet olayı yaşanırken kanundan sonra bu sayı 252 bine çıktı. 2014’te 300 dolayında kadın öldürüldü. İntihar ettiği ileri sürülenler de cabası…

Halihazırda Bakanlığa bağlı kadın sığınma evlerindeki kadın sayısı 20 bine çıkmış bulunuyor. Sığınma evlerine başvuru sayısının 7 yılda 10 kat, son 1 yılda ise yüzde 15 oranında arttığı belirtiliyor.

Psikolojik rahatsızlıkların son 5 yılda yüzde 330 arttığı ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce Meclis Komisyonu’na sunulan raporda da, 2014 yılında her 10 kadından dördünün eşi ya da sevgilisinin fiziksel veya cinsel şiddetine uğradı belirtildi. 294 bin 363 kadın için önleyici tedbir kararı alınırken 17 bin 114 kadınla ilgili koruyucu tedbir kararı verildi…

antakya

10 Mart’ta Antakya ayakta

8 Mart Dünya Kadınlar gününde yapacakları eylemler, toplantılar ve gösterilerle tüm bu sorunlara bir kez daha dikkat çekecekler. Antakya Kadın Dayanışması ise 10 Mart Salı günü büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek binlerce kadın, hep birlikte kadın hakları için yürüyecek ve “kadına şiddeti, cinsel tacizi” protesto edecek.

Antakya Kent Dayanışması Sözcüsü aynı zamanda SES Kadın Komitesi Üyesi Özden Özgünel, yürüyüşle ilgili olarak “İsyanımız var! Kadın cinayetlerini sıradan bir hikayeye dönüştürenlere. İsyanımız var! Filistin, Suriye, Kobane ve Irak’ta emperyalistlerce  yönetilen ve karar verilen savaşlarda kadınları köle olarak satanlara; tacize, tecavüze, çocuk yaşta evliliğe, kumalığa çanak tutanlara, İsyanımız Var! Kadınlara evlenmeyi ve çocuk yapmayı dayatan, gittikçe muhafazakarlaşan ve kadınların aleyhine işleyen bu kirlenmiş kapitalist sisteme” açıklamasını yaptı.

 Şiddetsiz, sevgi, saygı dolu bir dünyada yaşamak dileğiyle tüm kadınların kadınlar günü kutlu olsun…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN