Post image
2012’de hakim ve savcılar için HSYK’ya 10 bin şikayet (22.01.2013)

HSYK istatistiklerinegöre 2012 yılında Türkiye genelindeki 12 bin 201 hâkim ve savcı hakkındaki 10 bin 516 şikâyetten bin 383’ü soruşturma vizesi aldı. HSYK şikâyetlerin yarısından fazlasını ise işleme koymadı
HÂKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) istatistiklerine göre 2012 yılında 10 bin 516 kişi, hâkim ve cumhuriyet savcılarından şikâyetçi oldu. Yapılan şikâyetlerin 5 bin 591’i hakkında “şikâyetin işleme konulmaması”, kararı verildi. Bin 499 şikâyet hakkında “soruşturma izni verilmesine yer olmadığına” hükmedildi. Sadece bin 383 şikâyete ilişkin soruşturma izni verildi. 2011 yılında hâkim ve savcılara yönelik yapılan şikâyet sayısı ise 9 bin 125’ti. Yetkililer bazı hâkim ve savcılar hakkında birden fazla şikâyet olabileceğine dikkat çekerek, rakamın şikâyet edilen yargı mensubu sayısı değil, şikâyet sayısını ortaya koyduğuna dikkat çekti.

ERKEKLERE EMANET

HSYK Türkiye genelinde 12 bin 201 hakim ve cumhuriyet savcısının görev yaptığını, hâkim ve savcıların yüzde 75.1’inin erkeklerden oluştuğunu da tespit etti. Açıklanan rakamlara göre Türkiye genelinde sadece 3 bin 20 kadın hâkim ve cumhuriyet savcısı görev yapıyor. Bu orantısızlık temyiz mercii olan Yargıtay’da dikkat çekici rakamlara ulaşıyor. Yargıtay’da görev yapan üyelerin yüzde 85’i erkeklerden oluşuyor.

HSYK yargıyı uyardı: Bağımsızsınız

HSYK tüm Türkiye’deki başsavcılıklar, bölge idare mahkemesi başkanlıkları ve Adalet Komisyonu Başkanlıklarına bir yazı gönderdi, bazı kişilerin kendilerini HSYK Kurul Başkanvekili, daire başkanı, üyesi, genel sekreteri, genel sekreter yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, başkan yardımcısı, yüksek yargı organlarının başkanı, üyesi, Adalet Bakanlığı üst düzey yöneticisi olarak tanıtarak veya bizzat kendi nüfuzunu kullanarak yargı görevini yapanları etkilemeye yönelik adli mercileri aradıkları uyarısı yaptı. “Bilindiği üzere, Anayasamızda mahkemelerin bağımsızlığına dair hükümlere yer verilmiş, kanun önünde eşitlik ilkesi uyarınca, herkesin ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı açık biçimde vurgulanmıştır” ifadelerine yer verilen yazıda, devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları vurgulandı. Yazıda yargı görevini yapanları, bilirkişi ve tanığı etkilemeye teşebbüs etmenin Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlendiği de hatırlatıldı.

(Habertürk, 18.01.2013) Serdar Kulaksız/AHT

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN