Post image
“103 günde en az 83 kadın cinayeti”

Kadıköy’de pankartlarıyla kadınlar
Fotoğraf: Evrensel

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni tek taraflı fesih ettiğini duyurduğu kararın üzerinden, tam 103 gün geçerken kadınlar Türkiye genelinde ayaktaydı…

Türkiye genelinde eylem yapıp Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları, tüm illerde yapılan ortak açıklamada; kadınların ve kitle örgütlerinin açtığı davayı davanın Danıştay’da reddedilmesini eleştirirken Cumhurbaşkanı’nın bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’ni erteleyen “hukuksuz kararı”nın üzerinden geçen “103 günde en az 83 kadının öldürüldüğü” haberlerinin basına yansıdığını vurguladı…

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da, tüm illerle eş zamanlı düzenlediği basın toplantısında; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni tek taraflı fesih ettiğini duyurduğu hukuksuz kararın üzerinden 103 gün geçtiğini, 103 günde az 83 kadın cinayeti yansıdığını belirterek “İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilme kararı alındığı günden itibaren, kadınların ve çocukların payına, ölüm, istismar, şiddet düştü. Sadece 103 günde yaşadığımız bu karanlık tablonun sebebi bellidir” dedi.

 

 

RET OYU KULLANAN DANIŞTAY ÜYELERİ HUKUKSUZ FESİHE VURGU YAPTI

Eşik Platformu’nun verilerine göre, Sözleşme yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2014’den bu yana uygulansaydı, bugün en az 2 bin 336 kadının yaşıyor olacağına dikkat çeken Nazlıaka, “Çünkü devlet, kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirleri almış olacaktı. Kadınları etkin şekilde koruyacak, şiddeti önleyemediği koşulda da adil yargılama ve cezalandırma süreçlerini işletecekti” diye belirtti.

Birçok kadın örgütünün, siyasi partinin ve kişini Danıştay’a açtığı davanın reddedildiğinin altını çizen Nazlıaka, “Ancak, Danıştay 10. Dairesi’nde ara karar veren heyetin değiştirildiğini ve oylamanın 3 kabul oyuna karşı 2 ret oyu ile sonuçlandığını biliyoruz. Yürütmenin durdurulması yönünde oy veren üyelerden biri, uluslararası antlaşmaların yasa hükmünde olduğunu, fesih edilmesine ilişkin işlemlerde Cumhurbaşkanı’nın yetkisinin bulunmadığını belirtti. Karşı oy veren diğer üye ise; ‘yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereği bir işlem hangi usule uyularak tesis edilmişse, aynı usule uyularak geri alınmalı, kaldırılmalı veya feshedilmelidir’ dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oyladığı uluslararası sözleşmelerin sadece yürütme organı işlemiyle feshedilmesi mümkün değildir” vurgusunu yaptı.

DANIŞTAY’A SORU: “SİZ DE Mİ ŞİDDETİ TOLERE EDİLEBİLİR BULUYORSUNUZ?”

Danıştay’a, “Kadına yönelik şiddeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık gibi, siz de mi tolere edilebilir buluyorsunuz?” sorusunu yönelten Nazlıaka, şöyle devam etti:

“Şu çok net bilinmelidir ki; yaşanan her kadın cinayetinin ve çocuğa yönelik istismarın sorumlusu, tek adam hükümetidir; çünkü kadın cinayetleri politiktir. Kadına yönelik şiddete bedel biçenler şiddeti bitirmek istemiyor! Tacizcileri, tecavüzcüleri cezasızlıkla ödüllendirenler, yaşam hakkımıza sahip çıkmıyor! Her fırsatta erken evliliğe göz kırpanlar, çocuk yaşta evliliği yasaklamak istemiyor! Ancak biz, kadınlara tacizi, tecavüzü, ölümü reva görmelerine izin vermeyeceğiz.”

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN