Post image
10 ayda 345 kadın cinayetinde 346 kişi öldü…

bir-kadin-cinayeti-daha

2014 yılında resmi olmayan istatistiklerine göre, “kadın cinayetlerinde rekor yaşandı” demiştik. Yanılmışız… 2015 yılının 10 ayında kadın katliamları çoktan bu rakamı geçti. İzlediğiniz gibi önceki gün de “terk edilen kocalar” dehşet saçtı: Dört kişi öldü, evinden eşyalarını almaya giden kadının yanındaki üç poliste ikisi silahla yaralandı…

2014 yılında 314 toplam kadın cinayeti işlenmiş, bu cinayetlerde 306 kadın ve kız ile onları korumaya çalışan yakınları öldürülürken, 136 kadın ve yakını da yaralanmıştı.

2015 yılında ise 10 ayda 268’i tabanca, tüfek, bıçak gibi çeşitli silahlarla olmak üzere toplam 345 kadın cinayeti yaşandı. Ve bu cinayetlerde toplam 346 kadın ve aile bireyi erkek şiddetinin kurbanı oldu, bir kısmı ağır olmak üzere 73 kadın da yaralandı. Toplam 46 koca, eski eş ve sevgili de karısını, sevgilisini öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti, silahla intihar girişiminde bulunan bir koca yaralandı… Bir kısmı ağır yaralı olan kadınların daha sonra ölüp ölmediğini bilemiyoruz.

eski-esini-kizinin-onunde-oldurdu-6212843

Kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı iller

Silahlı işlenen kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı illerin başında 29 kadının öldüğü, dördünün yaralandığı 28 kadın cinayetiyle İstanbul geliyor. Onu 14 kişinin öldüğü, 8 kişinin yaralandığı 18 kadın cinayetiyle İzmir takip ediyor.  15 kişinin öldüğü, 1 kişinin yaralandığı Ankara 12 kadın cinayetiyle üçüncü sırada, 8 kadının öldüğü, 6 kadının yaralandığı Adana yine 12 kadın cinayetiyle üçüncülüğü paylaşıyor, 9 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı Kocaeli ise 11 kadın cinayetiyle dördüncü sırada. Tüm toplumun tepkisini çeken Özgecan cinayetinin yaşandığı Mersin “ençok kadın cinayetlerinin yaşandığı iller sıralamasında” 10 ölülü 10 cinayetle altıncı sırada.  Onları 9 kadın cinayetiyle Gaziantep, 8 kadın cinayetiyle Diyarbakır takip ediyor…

Ancak son yıllarda kadın cinayetlerinin “şaibeli intiharlar”a dönüştüğü Diyarbakır, Van gibi illerde rakam gerçeği yansıtmıyor… Şaibeli intiharlar da eklendiğinde bu iller bir anda öne geçiyor. Zaten büyük şehirlere bakıldığında, hatta yurtdışına kadar taşan kadın cinayetleri incelendiğinde de daha çok Doğu ve Güneydoğu’dan göçen ailelerde kadın cinayetlerinin işlendiği dikkat çekiyor.

esini-av-tufegiyle-oldurdu-6237663Kütahya’da bir kadının ölüp, iki de polisin tüfek saçmalarıyla yaralandığı kadın cinayeti yıl içinde bu  ilde yaşanan üçüncü kadın cinayeti.

bosanma-davasina-kizip-dehset-sacti--6237676Keza önceki gün yine bir öğretmenin evi terk eden eşini, annesini ve kayınbiraderini öldürdüğü Balıkesir’deki katliam ise bu kentteki dördünce kadın cinayeti…

Gördüğünüz gibi kadın cinayetlerinde toplumun çok büyük tepki gösterdiği Özgecan cinayeti maalesef milat olmadı.

Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği Başkanı Avukat Ülkü Tolunay, kadın cinayetlerinin ülkenin genel toplumsal, ekonomik ve siyasal gündemiyle koşut olarak artış gösterdiğini söylüyor.  Kadın cinayetlerinin önlenmesinin “zaman alacağını” vurgulayan Tolunay, “Ancak 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nde devlete yüklenen sorumluluklar yerine getirilirse bu süre kısalacaktır” diyor…

Interpress’in yerel, bölgesel ve ulusal 2 bini aşkın gazete ile dergide çıkan haberleri tek tek inceleyerek yaptığı “Kadına Şiddet” araştırması kadına yönelik şiddet haberlerinin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 65 oranında artığına dikkat çekiyor.

Sadece 14 pilot ilde 85 bin kişi yararlandı

av tolunayAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan da Anadolu Ajansı’na yaptığı bir açıklamada, 2 yıl önce 14 pilot ilde başlatılan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) uygulamasından 18 bini çocuk, 65 bini kadın 85 bin kişinin yararlandığına dikkat çekiyor. ŞÖNİM’lerle ilgili yönetmenliğin bitmek üzere olduğunu ve Sayıştay’a gönderileceğini bildiren Gürcan, böylece 36 ilde bu uygulamanın yürürlüğe sokulacağını, şiddet gören daha çok insana yardımcı olunacağını belirtiyor…

Zirve Üniversitesi’nin araştırması  ise şiddet gören kadınların devletten korunma talebinin her yıl daha da arttığını ortaya koyuyor. Aile ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Derya Keskinci, “2009’da 38 bin civarında koruma kararı verilirken, 2010’da 45 bin, 2011’de 58 bin, 2013’te 176 bin, 2014’te ise 188 bin civarında davada koruma kararı alındı” diyor.

İşte böyle…

Kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin “ayıptır, günahtır, suçtur” söylemiyle önlenemeyeceği ortada…

Eğer kadın cinayetlerine dur demek istiyorsak kararlı bir şekilde toplumsal seferberlik ilan edilmelidir. Devlet tüm kurumlarıyla, sivil toplum tüm örgütleriyle bu konuda yoğun ve etkin çalışmalar yapılmalı, hazırlanan kamu spotlarıyla aynı sigara olayında olduğu gibi radyo ve televizyonlarda yayınlar yapılmalı. İlk ve ortaokul müfredatlarına kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda dersler konulmalı, daha çocukluktan insanlar bilinçlendirilmeli…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN